"إذن ربما" - Traduction Arabe en Turc

    • O zaman belki
        
    • O halde
        
    • belki de
        
    • Belki bu
        
    • Yani belki
        
    - Eh, O zaman belki de kendinizi riske atıp çevrede ne olduğunu saptasanız iyi olur.. Open Subtitles حسناً , إذن ربما ينبغى أن تخاطر الأن وتحدد أماكن تواجدهم , هممم؟
    O zaman belki sevdiğin biri tehlikede olduğunda ahlakî açıdan ne fedakârlıklar yapıldığını nihayet anlamışsındır. Open Subtitles إذن ربما قد فهمت أخيراً المساومة التي تقع فيها عندما يكون شخصاً ما تُحبه في خطر
    Madem bir rüya gibi... O zaman belki bu, senin içinde olan bir şeydir. Open Subtitles لا أصدق أننا نجري هذا الحديث إذن، إذا كنت تشعر كأنه حلم إذن ربما هو شيء تفعله لنفسك
    Tamam O halde, güzel ve sahili olan bir yere gidebiliriz tabi biz... Open Subtitles موافق حسناً إذن ربما يمكنك أن تجدي مكان جميل على الرمال يوم ما
    O halde biraz da havlamayan köpeğe dikkat kesilme zamanı gelmiştir. Open Subtitles إذن ربما حان الوقت لأعطاء بعض التفكير للكلب الذي لم ينبح
    belki de senin burada bulunma nedenin benimkinden pek farklı değildir. Open Subtitles إذن ربما سبب وجودك هنا ليس مختلفاً عن سبب وجودى هنا
    Yani belki de zor seçimler yaparken iki eşit derecede seçenek arasında olduğumuzu söylemek daha doğru. TED إذن ربما الأمر الصحيح الذي ينبغي قوله في الخيارات الصعبة هو أنها بين خيارات جيدة بنفس الدرجة.
    O zaman, belki de önce ilaçla uyutuldu, tecavüze uğradı ve de öldürüldü. Open Subtitles حسنًا، إذن ربما تم إعطاؤها منوّم واغتصابها، ثم قتلها
    O zaman belki de böyle yüzüme vurmamalisin. Open Subtitles حسناً إذن ربما يجب أن لا تقول هذا الهراء مثل هذا
    O zaman belki de Holly'nin öldüğünü kabullenerek ona yardım etmeliyiz. Open Subtitles حسناً ، إذن ربما يجب أن نساعده تركها ترحل
    O zaman belki de elbise için genelevde dolanmamalısın. Open Subtitles إذن ربما يجدر بك عدم التسوق لفستان في بيت دعارة
    O zaman belki de ona annesinin o akşam aslında ne yapmaya çalıştığını söylemelisin. Open Subtitles حسنٌ ، إذن ربما يجب أن تخبرها ما كانت أمها تحاول فعله هذه الليلة
    O zaman belki seni dışarı atıp dikkatlerinin dağılmasını sağlayabiliriz, ne dersin? Open Subtitles إذن ربما يجب علينا إلقاءك بالخارج من أجل إلهائهم قليلاً، صحيح؟
    O halde herkesin alışma vakti geldi. Open Subtitles حسنا، إذن ربما حان الوقت لننسى الماضي ونواصل حياتنا
    O halde haritayı boş verip yola devam etmeliyiz. Open Subtitles إذن ربما يمكننا فقط ان ننسى الخريطة . ونهوى بها على أنفسنا
    O halde belki de işin başına başkasını geçirmeliyiz. Open Subtitles إذن ربما يجب أن نكلف شخصاً آخر بالمسؤولية
    belki de üniversitelerde bu şekilde çalışıyor olmalıyız. TED إذن ربما هكذا يمكننا قضاء وقتنا في الجامعات.
    Bu durumda, belki de bu çok sıkıntıIı soruna ben bir çözüm bulabilirim. Open Subtitles الآن إذن ربما يمكننى إيجاد حل لهذه المشكله العويصه
    Belki bu müdahale farklı türde bir istismar içindir. Open Subtitles إذن ربما هذا التدخل من أجل نوع مختلف من الإساءة
    Bu küçük mavi noktalar yavrular, Biz bu incelemeyi her yıl mart ayında yapıyoruz Bunun anlamıda yavrular bu bölgede sadece ocak'tan mart’a kadar bulunuyorlar yani Belki bu üç ay içinde yavrular petrole bulanabilirler. TED هذه النقاط الزرقاء هي فراخها نقوم بهذا المسح في شهر مارس من كل عام و ذلك يعني أنهم يتواجدون في البيئة من شهر يناير إلى شهر مارس إذن ربما 3 أشهر على حدٍ أقصى التي يحدث فيها تغطيتهم بالنفط

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus