Yani bu onun da sahte ölüm belgesi düzenlediği anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | إذًا هذا يعني أنّك زوّرت شهادة الوفاة أيضًا؟ |
Yani bu yemeğin tamamı boğucu bir sorgulama olacak. | Open Subtitles | إذًا هذا العشاء برمّته بغرض استجواب ممل. |
Demek bu. Cilt kremi, ipucumuz bu mu? | Open Subtitles | إذًا هذا كلّ ما لدينا، دهان جلديّ هو خيط دليلنا؟ |
Ne Demek bu, dünyayı yönetmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | إذًا هذا ما يدور عنه الأمر تريدين حكم العالم؟ |
O halde bu daha çok ticaret gibi bir şey. | Open Subtitles | إذًا هذا أشبه بمقايضة ؟ |
Öyleyse bu yaşamak istediğin anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | إذًا هذا يعني أنّك تريدين أن تعيشي؟ |
TR: O zaman bu 1.000 dolarlık çözümden daha iyi. | TED | توم: حسنًا، إذًا هذا حل بتكلفة أقل من 1,000 دولار. |
Yani tarihi yapı statüsünü kaldırmaya çalışan adam bu mu? | Open Subtitles | إذًا هذا هو الشخص الذي يُحاول أن يتخلص من الموقع الأثري؟ |
Yani bu yemeğin tamamı boğucu bir sorgulama olacak. | Open Subtitles | إذًا هذا العشاء برمّته بغرض استجواب ممل. |
Tom'un dünya çizgisi düşey hale geldi, Yani bu, dünyayı onun bakış açısından yansıtıyor ama en önemlisi, ışığın dünya çizgisi, açısını korudu, yani ışık, Tom tarafından doğru hızda ölçülecek. | TED | أصبح خط عالم توم عموديًا، إذًا هذا يمثل العالم من وجهة نظره، لكن الأهم من ذلك، لم تتغير زاوية خط عالم الضوء، إذًا سيقيس توم بشكل صحيح سرعة الضوء. |
Yani bu adam halen dışarıda mı? | Open Subtitles | إذًا هذا الرجل ما زال بالخارج؟ |
Yani bu yüzden mi öğrenciler gebelikler ve klinikler hakkında konuşuyor? | Open Subtitles | ...إذًا هذا هو سبب تكلم التلاميذ عن الحمل والعيادات؟ |
Yani bu kesinlikle onun bir parçası. | TED | إذًا هذا بالتأكيد جزء منه. |
Demek bu adamı görmeye gelmiştin. | Open Subtitles | إذًا هذا الرجل الذي جئتي لرؤيته. |
Demek bu o Bob benim asla erişemeyeceğim komedi dehası. | Open Subtitles | إذًا هذا هو "البوب" العبقري الكوميدي الذي لن أستطيع الرقيّ لمستواه |
O halde bu büyük teklif miktarları ancak piramit şeması olarak açıklanabilir. | Open Subtitles | إذًا هذا العدد الكبير من العروض لا يمكن تفسيره إلا أنه.. كالتسويق الهرمي (نوع من البيوع الممنوعة قانونًا) |
- O halde bu sadece pervasız bir kopya mı? | Open Subtitles | إذًا هذا... تقليد فظ ؟ |
O halde bu iyi bir şey. | Open Subtitles | إذًا هذا جيد |
Öyleyse bu Dedikoducu Kız'daki Max'in Empire'daki fotoğrafını açıklıyor. | Open Subtitles | إذًا هذا يفسّر صورة "فتاة النميمة" لـ(ماكس) في فندق "ذي إمباير". قابلته خارج المرآب لأعطيه بقيّة المال. |
Öyleyse bu yer de öteki dünya mı? | Open Subtitles | ...إذًا هذا المكان هو الآخرة؟ ! |
O zaman bu artık bir kuşatma değil. Bir savaş. | Open Subtitles | إذًا هذا لم يعد حصار بعد الآن إنهاحرب. |
O zaman bu test Starling'i ipten kurtarır. | Open Subtitles | إذًا هذا الإختبار يجعل (ستارلينغ) خارج الصنارة. |