Kadın giysileri giydim... arkadaş edindim... aşık oldum... | Open Subtitles | إرتديت ملابس نسائية كسبت صديقاً وقعت في الحب |
Tamam, tamam. Bak. Elbise verdin, giydim işte. | Open Subtitles | حَسَناً حسناً أنظر لقد إرتديت هذا الفستان اللعين حسنا؟ |
Bilgin olsun, bunu giyip bir bankaya girersen direkt yere indiriyorlar. | Open Subtitles | لمعلوماتك، لو إرتديت هذه حين تدخل المصرف سوف يطيحوا بك أرضًا |
Hı hı. O tahmini aldığından beri şu ayakkabıları kaç kere giydin? | Open Subtitles | و كم مرة إرتديت هذا الحذاء منذ أن تلقيت تلك القراءة؟ |
14. doğum günü partimdi. İlk gece elbisemi giymiştim. | Open Subtitles | كانت حفلة عيد ميلادى الرابع عشر إرتديت أول فستان رسمى لى |
Kravat takıp elimde taslak tutuyordum ve önemli görünmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | مهندس معماري إرتديت ربطة عنق وحملتُ مخططاً، |
Sence gri bir takım giysem, beni daha ciddiye alırlar mıydı ? | Open Subtitles | أتعتقدين أنهم كانوا سيأخذون كلامى بجدية أكبر لو أننى إرتديت البدلة الرمادي ؟ |
Hayır ben değilim. Ben hiç Adidas eşofman giymedim. Size söyledim, ben Adidas eşofman altı giyiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أقل لك أننى إرتديت ملابس أديداس إنما قلت أننى أرتدى حذاء أديداس |
Bol bir elbisemi giydim böylece bütün gece dans edebileceğim. | Open Subtitles | إرتديت ملابس فضفاضة لكي أستطيع الرقص طوال الليل. |
- Yani seksi iç çamaşırımı boşuna mı giydim? | Open Subtitles | إذن فقد إرتديت ملابسي الداخلية المثيرة من أجل لا شيئ؟ |
Üstümü giydim ve malzemeleri en hızlı şekilde yukarı taşıdık. | Open Subtitles | ثم إرتديت ثيابي، وركضنا لجلب العتاد إلى السطح، بأسرع ما يمكننا. |
Sonra, terliklerimi giydim, elime bir fener aldım ve dışarı çıktım. | Open Subtitles | لهذا إرتديت خفي , و أحضرت المصباح اليدوي و خرجت إلى الخارج |
Anlamı; üç harika yıl, tayt, gümüş lame giydim sahne makyajı yapıp, uzay gemisine benzer bir gitar çaldım. | Open Subtitles | -يعني أنني لثلاث سنوات إرتديت المطاط, القماش اللامع و وضعت المكياج الثقيل و عزفت الغيتار بشكل سفينة فضائية |
Lanet şeyi giyip kapı kapı dolaştım. | Open Subtitles | إرتديت الزي اللعين و بدأت بالتنقل بين البيوت |
Peki neden kurşun geçirmez yelek giydin? | Open Subtitles | إذن , لماذا إرتديت سترة واقية من الرّصاص ؟ |
Neyse ki kurşun geçirmez yelek giymiştim. | Open Subtitles | لسبب ما، إرتديت اليوم سترّة واقية من الرّصاص. |
Bunu her gün takıp sizi düşünüyorum, bayım. | Open Subtitles | لقد إرتديت هذه يومياً و كنت أفكر بك |
Üniforma giysem, öğrenci sanılırım. | Open Subtitles | إذا إرتديت الزي المدرسي فبإمكاني القبول |
Kaçırıldığım gün, bunlardan giyiyordum. | Open Subtitles | إرتديت زوج مثل ذلك حينما إخٌطتفت |
Şimdiden giyindin mi? | Open Subtitles | لقد إرتديت بدلـتك ؟ |
İyi ki oyun iç çamaşırımı giymişim. | Open Subtitles | حسناً, يسعدني أنني إرتديت سروالي الداخلي المرح. |
Bikini giyseydim böyle kızacak mıydın? | Open Subtitles | أنت ستصبح مجنون إذا ما إرتديت البيكيني؟ |
Bay Valtini, pantolonunuzu geri giyer misiniz lütfen? | Open Subtitles | -سيّد (فالتيني)، هلا إرتديت بنطالك؟ |