"إريكسن" - Traduction Arabe en Turc

    • Erickson
        
    • Ericcson
        
    • Ericksen
        
    Orada Erickson için çalışırken, sana bir şey oldu mu? Open Subtitles هل حدث لك أمر ما هناك أثناء عملك لدى (إريكسن
    High Star, şirketin CEO'su Howard Erickson'ın emriyle yasa dışı bir operasyon yürüttü. Open Subtitles أجرت (هاي ستار) مهمّة غير شرعية بأوامر من الرئيس التنفيذي للشركة (هاوارد إريكسن).
    İçki aralarında, Howard Erickson ve High Star'ı takip ettiğini varsayıyorum. Open Subtitles أظن أنك فيما بين تناول المشاريب تتابع (هاوارد إريكسن) و(هاي ستار).
    Bay Erickson'un son sözünü söylediğinde gülümsediğinin kayda geçmesini istiyorum. Open Subtitles أريد توثيق أن السيد (إريكسن) كان مبتسماً عندما قال ذلك.
    Bay Erickson, size paragöz diyenlere ne söylemek isterdiniz? Open Subtitles سيد (إريكسن)، بماذا تردّ على من يصفك بالمرتزق؟
    Bay Erickson, burada onbeş yılı aşkın bir süre Deniz Kuvvetlerinde görevli olduğunuz yazıyor. Open Subtitles سيد (إريكسن)، مذكور هنا أنك كنت من مشاة البحرية لقرابة الثلاثة عقود.
    Buradayım çünkü High Star ve Howard Erickson hakkında araştırma yapıyorum. Open Subtitles أنا هنا لأني أبحث أمر (هاي ستار) و(هاوارد إريكسن).
    Howard Erickson ve High Star Güvenlik hakkında ne biliyorsun? Open Subtitles ماذا تعرفين عن (هاوارد إريكسن) ومؤسسة (هاي ستار) الأمنية؟
    Howard Erickson ve High Star firması hakkında bulabildiğin her şeyi bana getirmeni istiyorum. Open Subtitles -أهلاً، آنسة (هيوز ). أريد منك تجميع كل المعلومات الممكنة عن (هاوارد إريكسن)
    Her neyse, artık Erickson'ın korktuğunu biliyorsun, Open Subtitles المهم، أصبحت تعرفين الآن أن (إريكسن) خائف
    Erickson'un kendi şirket içi operasyonlarını yürütebileceği hakkında bazı dedikodular duyuyorum. Open Subtitles أسمع شائعات بأن (إريكسن) قد يكون يجري عمليات خاصة به.
    Erickson uzak koruma altındaki bölgelere gidecek kadar deli olmalı. Open Subtitles سيكون (إريكسن) مجنوناً إن ترك تحفظاته إلى هذا الحد.
    - Howard Erickson bunu tek başına organize etmiş olamaz. Open Subtitles -لا يمكن لـ(هاوارد إريكسن ) أن يخطّط لذلك وحده.
    Elbette, çünkü emirleri Erickson'dan alıyorsun. Open Subtitles طبعاً، لأنك تتلقى الأوامر من (إريكسن) وحسب.
    Erickson son görevde kimi aldığımızdan asla bahsetmedi, değil mi? Open Subtitles لم يخبرك (إريكسن) بمن استخرجناه من المهمة الأخيرة، صحيح؟
    Bill, bu adam hakkında eğer birşeyler öğrenebilirsen, Howard Erickson aleyhine kullanmak için baskı yapabiliriz. Open Subtitles (بيل)، إن تمكنت من الحصول على معلومات عن هذا الرجل، قد نتمكن من الضغط عليه للانقلاب ضد (هاوارد إريكسن).
    Fakat üç High Star çalışanı Ekim ayında öldürüldü, bu da demek oluyor ki siz ve Howard Erickson o adamları oraya... Open Subtitles ولكن ثلاثاً من موظفي (هاي ستار) لقوا مصرعهم في أكتوبر. مما يعني بأنك و(هاوارد إريكسن) قد أرسلتما أولئك الرجال في مهمة
    Siz ve Howard Erickson o görevden ne elde ettiniz? Open Subtitles علام حصلت أنت و(هاوارد إريكسن) من تلك العملية؟
    Howard Erickson'a üç kişinin ölümünün üstünü örtme konusunda yardım ettiniz o nedenle sanırım kaybedecek çok şeyiniz var. Open Subtitles ساعدت (إريكسن) في تغطية موت ثلاثة من موظفي (هاي ستار) لهذا أعتقد أن لديك الكثير لتبكي عليه.
    Ve şimdi Dave Christian'dan bir darbe yedi. Ericcson topu kaybetti. Birlikte koşun! Open Subtitles ضربة قوية من (كريستيان) لكن (إريكسن) يلتقط القرص...
    İşte, avantaj Ericksen. Open Subtitles (أجل، فائدة (إريكسن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus