Efendim, Kaptan anahtarı çıkarılmış. | Open Subtitles | سيدي ، مفتاح التحكم الخاص بك تم إزالته |
Soy ağacından bir şekilde çıkarılmış üçüncü kuşaktan bir akraba. | Open Subtitles | ابن عم ثالث، تمت إزالته مرة واحدة. |
Paralel olarak bir süre dönecekler ve her şey hazır ve kontrol altında olduğunda, ayrım ortadan kaldırılacak, ve demetler, BHÇ makinesinin etrafında dört noktada çarpışacaklar. | Open Subtitles | سوف يدوران بالتوازي لفترة من الوقت وعندما يكون كل شيء جاهز وتحت السيطرة الفاصل سيتم إزالته |
7,9 ve 10. platformdaki trenler kaldırılacak ve imha edilecektir... | Open Subtitles | القطار فى المنصة 7 و 9 و 10 .... سيتم إزالته و تدميرة من قبل |
Tümörün alınması gerekiyordu. | Open Subtitles | الطريقة التي كانوا سيعالجونه بها هي إزالته |
Ve ben de tümörün bu yönünü kullanıp başarılı bir şekilde alınması mümkün olabilir mi diye, merak ediyordum. | Open Subtitles | وكُنت أتسائل لو كان يُمكنني إستخدام تلك الحقيقة لعزل ورم خبيث وتحسين فرص إزالته بنجاح |
Yani sen ifşa edilince, Peter's buldozerle yıkılacak. | Open Subtitles | لذا لو تم كشفك ,مطعم (بيتر)ستتم إزالته. |
Yani sen ifşa edilince, Peter's buldozerle yıkılacak. | Open Subtitles | لذا لو تم كشفك ,مطعم (بيتر)ستتم إزالته. |
Ve kâlbin durumuna bakılırsa, görünüşe göre kızın kâlbi hâlâ hayattayken çıkarılmış. | Open Subtitles | واستنادا الى رد الفعل الحيوي من الجهاز ... يبدو أنها كانت لا تزال حيةً عندما تمت إزالته |
Herhangi bir ek rahatsızlığa sebep olmadan da çıkarılmış. | Open Subtitles | وتمت إزالته بدون أي تعقيدات |
Telin kendisi çıkarılmış. | Open Subtitles | السلك نفسه تمّ إزالته. |
- ...ortadan kaldırılacak ne varsa yok oluyor. - Ortadan kaldırılacak mı? | Open Subtitles | ...أى كان ما هناك سوف يتم إزالته - إزالته؟ |
Metastaz belirtisi yok ama tümörün alınması gerek. | Open Subtitles | في القسم الخلفي من بطنها لا توجد أدلة على إنتشار السرطان ولكن الورم يجب إزالته |
Kesilip alınması gereken kanser gibisin. | Open Subtitles | أنتِ مثل سرطان يجب أن يتم إزالته |