"إزدحاماً" - Traduction Arabe en Turc

    • yoğun
        
    • kalabalık
        
    • kalabalıklaştı
        
    • az olduğu bir
        
    • olduğu bir zamanda
        
    Ofise giren-çıkan herkesin listesi. Hangi saatlerin çok yoğun, hangilerinin kazıya uygun olduğunu gösteriyor. Open Subtitles جدول لكل العاملين في هذا المكتب مبيناً أشد الأوقات إزدحاماً وافضلهما فراغاً للحفر
    O kalamaz. Uçak bileti yüzünden kalamaz. Şu sıralar yılın en yoğun dönemi gibi. Open Subtitles لا يمكنها البقاء بسبب تذكرة الطيران خاصتها، فهذا أكثر أوقات العام إزدحاماً.
    Bulduğun en yoğun alanda yürüyeceksin, o kadar. Open Subtitles ثم ستسير على قدميك إلى الأماكن الأكثر إزدحاماً التي يمكنك إيجادها.
    Daha az kalabalık bir yere gitmeliyiz. Mesela.... Open Subtitles ربما علينا الذهاب إلى مكان ما أقل إزدحاماً
    Düşündüğümden daha az kalabalık vardı. Open Subtitles كان أقل إزدحاماً مما أعتقدته
    O dakikadan sonra kumanda merkezi daha da kalabalıklaştı. Open Subtitles إزداد مركز التحكّم إزدحاماً عن ذي قبل
    Cuma günü gidecektim, randevuların az olduğu bir zamanda. Open Subtitles كنتُ سأذهب يوم الجمعة حينما يكون الجدل إزدحاماً
    Pazartesi en yoğun günümüz. Open Subtitles الأثنين هو يومنا الأكثر إزدحاماً
    Bombayı Valencia'da hazırlayıp daha yoğun nüfuslu bir bölgeye götürmeyi planlıyorlardı belki de. Open Subtitles - ربما - ربما كانوا يعدّون القنبلة فى "فالنسيا" فقط على أمل نقلها إلى منطقة أكثر إزدحاماً
    Bombanın daha yoğun nüfuslu bir alanda patlatılmasının planlandığını... Open Subtitles ...نحن نفترض أن القنبلة كان هدفها أن تنفجر فى منطقة أكثر إزدحاماً
    Sydney'in en yoğun tren istasyonlarından birinin altındayım. Open Subtitles أقف الآن مباشرة أسفل واحدة من أكثر محطات "سيدني" إزدحاماً.
    Sydney'in en yoğun tren istasyonlarından birinin altındayım. Open Subtitles أقف الآن مباشرة أسفل واحدة من أكثر محطات "سيدني" إزدحاماً.
    - Carson. Günlerinin en yoğun zamanı lordum. Open Subtitles هذا أكثر وقت إزدحاماً في اليوم يا سيدي.
    John, bana yılın en yoğun vardiyasında kendine antibiyotik vurmak için fizik tedavi bölümüne gittiğini mi söylüyorsun gerçekten? Open Subtitles -جون" أتخبرني أنك كنت بجناح العلاج الطبيعي" بأكثر اوقات المشفى إزدحاماً لهذا العام لم يكن سوى لأخذ جرعة مضاد حيوي؟
    O günler daha az kalabalık oluyormuş. Open Subtitles يُمكن أن يكون أقل إزدحاماً.
    Billy, orası kalabalıklaştı. Open Subtitles (بيلي), أنظر, يبدو أن المكان يزداد إزدحاماً هنا
    Cuma günü gidecektim, randevuların az olduğu bir zamanda. Open Subtitles كنتُ سأذهب يوم الجمعة حينما يكون الجدل إزدحاماً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus