"إستدرت" - Traduction Arabe en Turc

• döndüm
• dönüp
• Arkama
• döndüğümde

Arkamı döndüm, Gitomer orada yatıyordu, göğsünde bir bıçakla.
إستدرت وشاهدت جيتمور على كرسي اللعبة وسكين مغروزة بصدره

İlk iki aracı kontrol ettikten sonra kendi aracımıza döndüm ve Chance'in her yere ateş ettiğini görebiliyordum.
وبعدما تحققت من العربتين الأولتين وعندما إستدرت ..إلى عربتنا و كان بإمكاني أن أرى تشانس وهو يطلق في جميع الأماكن

Evime gelmeme üç bina kala arkamı döndüm ve garip yürüyen bir adam gördüm.
و كان لدى 3 دولار فى محفظتى و إستدرت لأرى شخص غريب و مُخيف

Ama adama bununla ilgili sorduğumda, bana deliymişim gibi baktı, ve tekrar Arkama dönüp baktığımda çocuk gitmişti.
لكن عندما سألته عنه نظر إليّ وكأنني مجنونة وعندما إستدرت مجدداً كان الولد الصغير قد إختفى

Havaalanı yolunu yarılamışken bile, dönüp eve geldim ve evet, çöp öğütücümü açık bırakmıştım.
ورغم أني كنت في منتصف الطريق للمطار إستدرت عائدة للمنزل، ونعم وجدت آلة القمامة تعمل

yıllar önce dönmüştüm... ve bir daha asla Arkama bakmadım.
لقد إستدرت لسنوات مضضت . . ولن انظر للوراء ثانيه.

Gemiyi indirmeme yardım etti. Sonra geri döndüğümde gitmişti.
لقد ساعدني فى رخي الحبل المرة التالية التي إستدرت فيها كان قد ذهب

Size söyledim. Kayıt ediyordum, sonra döndüm ve kapı kapandı.
إستدرت للخلف بهذه الطريقة وإذا بالباب يغلق

Arkamı döndüm, baktığımda yemin ederim çalıların içinde bir kadın vardı.
و إستدرت و نظرت و هناك بين الأحراش , أقسم أننى رأيت مرأة

Sonra ben döndüm ve tükürük ondan sekerek beni vurdu.
ثم إستدرت وإنزلقت منه البصقة وأصابتني

Sonra ona döndüm. Tükürük ondan sekti ve bana geldi.
ثم إستدرت وإنزلقت منه البصقة وأصابتني.

Soğan almak için geri döndüm çünkü soğan almayı unutmuştum ve geri döndüm.
لأني كنت قد نسيت البصل، ثم إستدرت

Sonra yüzümde bir esinti hissettim. Kapıya döndüm.
ثم شعرت بالريح تهب في وجهي إستدرت للباب

Duruyordum, arkamda gölge gördüm. Arkama döndüm.
كنت واقفة, و رأيت ظلاً خلفي, إستدرت,

Bugün seni üç kere gördüğümü sandım, ama her seferinde, dönüp bir daha baktığımda, bana sırtını dönmüştün.
أتعلم، إعتقدت أنني رأيتك ثلاث مرات منفصلة اليوم. لكن في كل مرة إستدرت إليك، كنت تدير ظهرك لي.

Kızkardeşime dönüp "Kim bu tatlı tavşan?" demiştim ve o da bana "Katile benziyor. " demişti.
إستدرت لأختي و قلت من هذا الأرنب الجميل؟ فقالت لي،

Kadın çığlığı duyduğumda kızımla tezgâhta oturuyordum ve dönüp silahı gördüm.
كنت أجلس على المنضدة مع إبنتي عندما سمعت صراخ إمرأة و عندها إستدرت و رأيت المسدس

Arkanı dönüp kaçarsan, bunu anlarım.
إن إستدرت وهربت، سأتفهم تماماً

Ben de dönüp "Bu tecavüzü çok garip hale getirdin." dedim. Şaka yaptığım çok bariz.
ثم إستدرت و قلت: "جعلتِ هذا الإغتصاب يبدو غريباً جداً" واضح أني أمزح

dönüp arkaya baktım, gitmişti.
! أنا فقط إستدرت ووجـدته إختفى

döndüğümde kalabalık dağıldı ve herkes kaçtı.
و عندما إستدرت للخلف تشتت الجمع و هرب الجميع