Ona askerî bir keşif uydusunu kullandırtıp sonra da randevu mu verdin? | Open Subtitles | جعلتها تستخدم قمر إستطلاع عسكري، و من ثمّ توعدها بلقاء على الجعة؟ |
Yukarıya dikkatlice bakma zahmetinde bulunsaydın silahsız bir keşif uçağı olduğunu görürdün. | Open Subtitles | لو أرهقت نفسك بالنظر بعناية لكنت قد لاحظت أنها طائرة إستطلاع غير مُسلحة |
Silahsız bir keşif uçağı gördüm ve bir hendeğe atladım. | Open Subtitles | قفزت في خندق اليوم بفعل طائرة إستطلاع غير مُسلحة |
Sağlık ve ülke çapındaki körlük hakkında bir anket yaptık, bu anket ilk defa yapılmıştı ve biz şaşırtıcı sonuçlara ulaştık. | TED | وقمنا بعمل أول إستطلاع من نوعه في نيبال من أجل الصحة، وأول إستطلاع على مستوى دولة من نوعه، وحصلنا على نتائج مذهلة. |
- İkiniz de keşfe çıkıyorsunuz. - Neden? Belgelerini teslim et! | Open Subtitles | أنتما الإثنان ستذهبان في رحلة إستطلاع سلموا أوراقكم. |
Kadrolu profesörler çömezlerin Araştırma makalelerini okumaz. | Open Subtitles | الأساتذة الجامعيون لا يصححون بحوث إستطلاع طلاب السنة الأولى |
Bir saat önce keşif pilotlarımızın çektiği fotoğraflardan biri bu. | Open Subtitles | هذه صور أُخذت بطائرة إستطلاع منذ أقل من ساعة |
Rahatla, 007, bu bir görev değil. Bu sadece keşif. Güzel. | Open Subtitles | فلترتح يا "بوند" 007 إنها ليست مهمة إنما هى عملية إستطلاع |
Yol harici, keşif kolu ve çalışma gurubu gibi hiçbir birlik doğu kesime geçmeyecek. | Open Subtitles | ولا تعبر قوّات شرقه أو إلى أى طريق آخر لفرق إستطلاع والأطراف العاملة |
Çoktan bir keşif ekibi yolladım ve geri döndüler. | Open Subtitles | لقد ارسلت مُهمة إستطلاع بالفعل وقد عادوا |
Elinde, birilerinin ölümün kıyısında kıçlarını tehlikeye atması gereken bir keşif görevi varsa Racetrack ve Skulls'u gönderirsin. | Open Subtitles | لديك ِ مهمة إستطلاع حيث يريد احداً المُخاطرة بمصيره بإنتظار الهجوم |
Rehineleri kurtarmak için gönderilmedik. Bu kesinlikle bir keşif. | Open Subtitles | لم نرسل لإنقاذ الرهائن هذه عمليّة إستطلاع بحتة |
Özel harekatçı bir keşif ekibi daha önce yüzeye indirilmişti. | Open Subtitles | تمّ إدخال فريق إستطلاع من وحدة العمليات الخاصة |
Şu ana dek kullandığımız tüm hava keşif kameralarından 4 kat daha güçlü. | Open Subtitles | بأربع مرّات من أيّ كاميرا إستطلاع سبق لنا العمل بها |
Havadan keşif yapamam, körüm. | Open Subtitles | لا يمكنني إعطائك طائرة إستطلاع أنا أعمى |
"Ne pahasına olursa olsun çekilmeyin" mi? Ama biz keşif bölüğüyüz! | Open Subtitles | إحمى الأرض بأى ثمن" ؟" لَكننا شركة إستطلاع |
Tepkileri ölçmek için bir anket yapalım. | Open Subtitles | دعونا نعمل إستطلاع للرأي على المستوى الوطني وننظر كيف يلعب هذا الرجل |
Belediye Başkan'ı yeni bir anket yaptırmış, tüm eksiklerini gösteriyor adam geçen seneye göre bayağı sıçramış. | Open Subtitles | المحافظ لديه إستطلاع جديد.. يظهر أن شعبيّته انخفضت كثيرا |
Bazı Batılı çiftliklerin insanların mısır gevreklerinde ne aradığına dair bir anket yapmıştım. | Open Subtitles | لقد قمتُ بعمل إستطلاع للمزارع في الغرب لمعرفة ما الذي يُفضل الناس رؤيته من ناحية جمالية في أطباق طعامهم؟ |
Kuzey Amerika'daki kabileleri keşfe çıktığında tanıştık. | Open Subtitles | تقابلنا ثنء حملة إستطلاع للجماعات فى أمريكا الشمالية |
Araştırma ekibi bir görgü tanığı bulmuş. | Open Subtitles | إذاً إستطلاع المنطقة أخرج شاهدها |
bu ebeveynlik tarzı anketini doldurmamız gerekiyormuş. | Open Subtitles | أياً كان ذلك، و يريدنا أن نملأ إستطلاع نمط التربيه |
Gidiyorlar. Sadece bir araştırmaydı. | Open Subtitles | لقد هربوا, كانت مجرد فرقة إستطلاع |
Yeni bir kamuoyu araştırmasına göre New York City sakinlerinin yüzde 76'sı bazı suçluların idam edilmesini savunuyor. | Open Subtitles | بناءا على إستطلاع للرأي من جالوب مؤخرا فإن %76 من سكان نيويورك يفضلون إعدام بعض المجرمين المدانين |