Bir seferinde bu savaşı durduracağımı bilsem seve seve canımı feda ederim demiştin. | Open Subtitles | لقد قلت من قبل انك علي إستعداد للتضحية بحياتك من اجل إنها هذه الحرب يجب ان تفعل ذلك الآن |
O ailesi için her şeyi feda eder. | Open Subtitles | إنّه على إستعداد للتضحية بأيّ شيء من أجل العائلة. |
Bir parça şefkat gösterisi adına tüm ülkeyi feda etmek mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | ألديك إستعداد للتضحية بالبلد كله بسبب بعض الشفقة؟ |
Ama sonra acı bir şekilde fark ettim ki "insanların iyiliği için" yalanı altında feda edeceğin yaşamlar hiçbir zaman sınırlı kalmayacaktı. | Open Subtitles | أصبح الأمر واضح بشكل مؤلم بالنسبة لي أنه ليس هناك نهاية للحيوات التي على إستعداد للتضحية بها |
Çocuğunun hayatını feda etmek niyetinde misin? | Open Subtitles | هل أنتِ على إستعداد للتضحية بحياة إبنتك؟ |
Yani tam olarak yaşadıklarını bilmesem de bunca şeyi feda ettiğine göre haklı sebeplerin vardır. | Open Subtitles | لذا عندما لم أكن أعلم بالضبط لما مررتي فيه كنت أعلم بأنه لابد أن يكون لسبب وجيه بما أنكِ كنتِ على إستعداد للتضحية كثيراً |
Lozano kaçabilsin diye hayatını feda etmiş. | Open Subtitles | وكان علي إستعداد للتضحية بحياته لمساعدة (لوزانو) علي الهرب |
Lee'yi feda etmeye hazır mıyız? | Open Subtitles | هل نحن على إستعداد للتضحية بـ(لى)؟ |