Hem Müfettişinin avı hem de karının düşmanı olan kendi çıkarımıza kullanmak zorunda olduğumuz adam. | Open Subtitles | الرجل الذي يجب علينا إستغلاله هو مَن ينشدهُ محققك وعدو زوجتك في نفس الوقت، زوجتك يا أخي |
Onu böyle kullanmak doğru değil biliyorum ama birisiyle iletişim halinde kalmalıydım. | Open Subtitles | أعلم أنّه كان أمراً خاطئاً إستغلاله بتلك الطريقة، لكنّي احتجتُ للبقاء على إتّصال بشخصٍ. |
Heyecanınızı seviyorum ve yapabilirsem bunu kullanmak isterim. | Open Subtitles | وأحب حماسك وأريد إستغلاله إذا كنت أستطيع |
Lütfen bana bu adamı izlemek için kullanabileceğimiz bir şey olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريني من فضلك أنه شيء ما يُمكننا إستغلاله لتعقب ذلك الرجل |
İşbirliği yapmayan bir mahkum olduğunuzu kanıtladığınızdan beri onun, bir gün kullanabileceğimiz bir koz olacağını düşündük. | Open Subtitles | ...وبما أنك اثبت أنك سجين غير متعاون فقد شعرنا أنها ستكون شيئاً ثميناً قد نتمكن من إستغلاله ذات يوم |
Weichselberger Joseph'i kendi çıkarı için kullanmaya ve okulda gitmekten men etmeye devam eder. | Open Subtitles | استمر ويشسيل بيرجر في إستغلاله و منعه من الحضور للمدرسة |
Onu kullanmak değil korumak istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | ...أخبرتني أنك لا تريد إستغلاله بل تريد حمايته |
ama Daniel herkes gibi onu da kullanmak istiyor. | Open Subtitles | ، أراد إستغلاله كما إستغل الجميع |
Bu tasarım hatasını kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | خلل قررتُ إستغلاله |
Onu kullanmak istediğiniz. | Open Subtitles | -إنّكم تودّون إستغلاله . |
Rachel, kullanabileceğimiz bir şey getirebilirse buna değer. | Open Subtitles | ريتشل) ، لو كانَ بوسعها أن تأتي لنا بشيءٍ ، يُمكننا إستغلاله |
Weichselberger Joseph'i kendi çıkarı için kullanmaya ve okulda gitmekten men etmeye devam eder. | Open Subtitles | ولكن ويشيلبيرجر إستمر في إستغلاله ومنعه من الدراسة |
Onu kullanmaya hakkın yok! | Open Subtitles | ليس لك الحق فى إستغلاله |