Estes'in onu odaya sokması benim suçum değil. | Open Subtitles | الرقيب برودي ضمن القائمة. حسناً, ليس خطأي انّ إستيس سمح له بالدخول الى الغرفة مع حميد. |
Estes'in desteğini alacağıma da inanıyorum. | Open Subtitles | أظن اني حصلت على موافقة إستيس. |
Estes, beni operasyonun başına koydu. | Open Subtitles | "إستيس" كلفنى بقيادة فريق العمل. |
Estes kıçının korunduğunu hissetsin diye okul kapısında bekleyen bekçiler gibi burada sıkışıp kaldım. | Open Subtitles | أنا عالق هنا. مثل الحارس في المدرسة. حتّى يشعر (إستيس) أن العمل بخير. |
Şüphesiz, sen ve David Estes bu bataklığın içindesiniz? | Open Subtitles | لا شك أنّك و(دايفيد إستيس) قد تحدثتم عن هذه الفوضى؟ |
Günaydın Ben New York Polis Departmanı, Büyük Suçlar bölümünden Dedektif Estes. | Open Subtitles | صباح الخير. المُحقق (إستيس)، شرطة (نيويورك)، قسم الجرائم الكُبرى. |
Estes haklı. | Open Subtitles | "إستيس" على صواب. |
Estes'i aradı ve beni gammazladı. | Open Subtitles | اتصل ب(إستيس).. ووشى بي بهذه الطريقة. |
David Estes anlattı. | Open Subtitles | (دايفيد إستيس) أخبرني. |
- Dedektif Estes. | Open Subtitles | -المُحقق (إستيس ). |
Tamam ve Dedektif Estes aradı. | Open Subtitles | -لك ذلك، والمُحقق (إستيس) قد إتّصل . |