"إشارات" - Traduction Arabe en Turc

    • sinyal
        
    • sinyalleri
        
    • sinyaller
        
    • işaret
        
    • sinyali
        
    • işaretler
        
    • işaretleri
        
    • sinyallerini
        
    • belirtisi
        
    • iz
        
    • işareti
        
    • ışıkları
        
    • belirtileri
        
    • izi
        
    • işaretlerini
        
    Belki siz dışarıda insanların neden birbirlerine sinyal gönderdiklerini açıklayabilirsiniz? Open Subtitles ربما يمكنكم تفسير، لماذا يوجد رجال يرسلون إشارات لبعضهم بالخارج
    Birkaç otomatik felaket sinyalleri var, ama canlı yayın yok. Open Subtitles بضعة إشارات إشتغاثة اَلية لكن من دون رد أو إجابة
    Işık retinana düştüğü zaman retinan beynine elektriksel sinyaller gönderir. Open Subtitles عندما ترى شبكيتك شيئاً فإنها ترسل إشارات كهربائية إلى دماغك
    Gezegen yüzeyinin birkaç kilometre ötesine yayılan altı tane belirgin pozitronik işaret alıyorum. Open Subtitles أرصد ستة إشارات بوزيترونية جليّة، منتشرة على امتداد بضعة كيلومترات على سطح الكوكب.
    Muhtelif sürülerden kurtları yakalayıp onlara değişik radyo sinyali veren tasmalar takmışlar. Open Subtitles حبسو ذئاباً من عدّة مجموعات وثبّتو بهم أطواقاً تبثّ إشارات لاسلكيّة مختلفة.
    Sahilin temiz olacağını tam olarak hangi yöne gideceğimizi gösteren işaretler olacağını bekliyorduk. Open Subtitles كنا نتوقع الهبوط على شواطئ سبق تطهيرها مع إشارات ترشدنا إلى أين نتقدم
    Siz, sizin için en iyi olanı bulabilirsiniz, ancak hayatınızda dur işaretleri gerekiyor. TED يمكنكم أن تجدوا الأمر المناسب لكم، لكنكم تحتاجون إلى إشارات توقف في حياتكم.
    Bu doğrudan kanıtladı ki, yunus sinyallerini anlamasak bile, yunuslar birbirlerine bilgi aktarıyor. Open Subtitles دون فهم ما هي إشارات الدولفين, أن الدلافين ترسل المعرفة إلى بعضهم البعض.
    Şu an bulunduğunuz yerin bir mil çevresinde dört aktif sinyal var. Open Subtitles هناك على الأقل أربع إشارات نشطة ضمن ميل واحد من موقعك الحالي
    Bir karınca diğeriyle karşılaştığında, hangi karıncayla karşılaştığı önemli değil, aslında birbirlerine karmaşık bir sinyal veya mesaj göndermiyorlar. TED عندما تلتقي نملة بأخرى، لا يهم أي نملة كانت، في الواقع لا يتناقلون أية إشارات أو رسائل معقدة.
    Ama aynı zamanda opioid reseptörlerinde bir sinyal gönderimini işaret eder. TED ولكن يتضمنُ أيضًا إشارات في مستقبلات المواد الأفيونية.
    Telsiz sinyalleri. Yüz on sekiz derece, dört dakika, altı saniye doğu. Open Subtitles مجموعة إشارات لاسلكية ، 118 درجة أربع دقائق ، ست ثواني شرقاً
    Güvenilir sinyalleri topluyorlar, onları çözümlüyorlar, ...ve sonra tekrar bırakıyorlar. Open Subtitles انها تلتقط إشارات آمنة أنها فك تشفير لهم لقد مرروه
    En sonunda da, bir çeşit elektromanyetik sinyaller aracılığıyla varlıklarını kasıtlı olarak veya başka bir şekilde ortaya koyduklarını düşünürdünüz. TED عن وجودها، عن عمد أو غير عمد، من خلال إشارات كهرومغناطيسية من نوع ما.
    Bu gereç sadece doğal sinyaller içeriyordu. TED تلك المادة تحتوي على إشارات كيميائية طبيعية
    İletişim kurmak için casusların açık alanda işaret bırakması eski bir yöntemdir. Open Subtitles ترك إشارات في الأماكن العامة هي طريقة عريقة للجواسيس للتواصل في الميدان
    Bir kablosuz sinyali gökyüzüne iletirsiniz, bazı uçaklardan yansır ve size geri gelir. Bu sayede uçakları belirlersiniz. TED أنتم ترسلون إشارات لاسلكية للسماء، إنها تنعكس عن بعض الطائرات وتعود إليكم، فتبدأون بالكشف عن هذه الطائرات.
    Öyle. Ama hayatımda bazı şeyler oldu, göz ardı etmek istemediğim işaretler. Open Subtitles أنا كذلك، لكن هناك أمور حدثت في حياتي، إشارات لا أريد إهمالها
    Bu süreçte tabii işaretleri yapmak ve düşman saldırılarını püskürtmek de gerekecek. Open Subtitles نحتاج أيضاً إلى الوقت لكي نصد هجمات العدو ونقوم بعمل إشارات اليد
    - Kaba kuvvet uygulayarak uydu sinyallerini bozmuyorum, tamam mı? Open Subtitles أنا لا أعطل إشارات القمر الصناعي باستخدام القوة الغاشمة، حسنا؟
    Jumper'la standart bir uçuş yaptık ve gezegende hayat belirtisi aradık. Open Subtitles لقد قمنا بجولة بالمركبة وبحثنا عن إشارات الحياة. لا يوجد شيء
    Katilimizle uyumlu hiç iz yok. Yer yarılmış içine girmiş. Open Subtitles لا يوجد أي إشارات تطابق القاتل، هذا الشخص متخفي جيدًا.
    Araba hala garajın önünde, hırsızlık olduğuna dair işareti yok. Open Subtitles مازالت السيارة في ممر المنزل لا إشارات على عراك بالداخل
    - Burası New York. Kim ışıkları bekler ki? Open Subtitles إنها نيويورك سيتي من ذا الذي ينتظر إشارات المرور ؟
    Yaşı yanlış mı aldık anlamak için diğer belirtileri yeniden kontrol etmeliyiz. Open Subtitles علينا أن نعيد التأكد من إشارات تدل على أن لدينا العمر الخطأ
    Herhangi bir yaralanma izi yok. Open Subtitles ليس هناك إشارات لطيفة الإصابات، مؤلمة أو غير مؤلمة.
    Trafik işaretlerini, yakıt harcamasını ve kârlılığı artırmak için Big Oil icat etmiş. Open Subtitles أتعرف أن إشارات المرور أُخترعَت من قبل شركات النفط لهدر الوقود ورفع الأرباح.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus