"إشعار" - Traduction Arabe en Turc

    • emre
        
    • haber
        
    • duyuruya
        
    • fark
        
    • uyarı
        
    • bildirisi
        
    • emri
        
    • uyarıya
        
    • bildirim
        
    • bildiriye
        
    • emrin
        
    • ihtarı
        
    • tebliğ
        
    • talimata
        
    • bildirimi
        
    İzlemeyi bırakın ve yeni bir emre kadar merkeze dönün. Open Subtitles توقف عن المطارده و عد إلي المركز حتى إشعار آخر
    Sonraki emre dek ABD hükümetinden kimse sınırdan geçmeyecek. - Neden? Open Subtitles ممنوع تواجد أيّ شخصيّة حكوميّة أمريكيّة خلف الحدود، حتّى إشعار آخر
    Ama sözleşmeme göre efendim, bir hafta önceden haber verilmeli. Open Subtitles ولكن في أوراقي، يا سيدي تقول أنه يجب أن يكون إشعار قبلها بأسبوع
    Bütün Orta Doğu uçuşları bir sonraki duyuruya kadar iptal edilmiştir. Open Subtitles كل رحلات الشرق الأوسط قد ألغيت حتى إشعار آخر
    Sigortanın diyalizimin bir kısmını ödediğini fark ettim. Open Subtitles لقد وصلني إشعار هذا التأمين الخاص بي وهو يغطي دفعات جزئية من غسل الكلى خاصتي.
    Annelik haklarına son veren hiçbir uyarı almadığını iddia ediyor. Open Subtitles إنها تدّعي عدم وصول أي إشعار إليها لإنهاء حقوقها الأبوية ليس ذلك ممكناً
    Kaçarsan ifşa bildirisi koyarlar, hayatın boyunca kaçak yaşarsın. Open Subtitles إذا هربت، سيضعو إشعار بالحرق عليك وستكون هارباً للأبد
    Bu hava sahasındaki iniş ve kalkışlar bir sonraki emre kadar kısıtlanmış. Open Subtitles كل حركة المرور في هذه الأجواء قد تم تقييدها حتى إشعار آخر
    İkinci bir emre kadar herkes tabanca taşıyacak. Open Subtitles وحتى إشعار آخر، جميع العاملين سيحملون الأسلحة الفردية
    Daha önemlisi, ikinci bir emre kadar telefonla görüşmeyecek. Open Subtitles وأهم من ذلك أيضاً عدم إجراء مكالمات صادرة أو واردة إليه حتى إشعار آخر
    Flaman yasaları ikinci bir emre kadar ayniyle vâki kalacaktı. Open Subtitles ستظل القوانين الهولندية سارية حتى إشعار أخر
    İkinci bir emre kadar bu sokaklarda çift vardiya istiyorum. Open Subtitles لذا اُريد دوريات مزدوجة في شوارعها حتي إشعار آخر
    Önceden haber vermeliydi. Open Subtitles كان يجب أن يعطيك إشعار قبل شهر على الأقل
    Galiba her zaman haber vermeden geliyorum. Open Subtitles يبدو أنني أزورك دائماً دون إشعار مسبق بما يكفي
    Bütün Orta Doğu uçuşları bir sonraki duyuruya kadar iptal edilmiştir. Open Subtitles كل رحلات الشرق الأوسط قد ألغيت حتى إشعار آخر
    Kısa bir gezi gibi olacak. Yokluğumu kimse fark etmeyecek. Open Subtitles انها رحلة قصيرة , لا أحد إشعار أنتقل للذهاب.
    Sevgili yurttaşlar, bir uyarı gelmedikçe evlerinizi boşaltmayınız. Open Subtitles المواطنون الأعزاء , نرجـو أن لا تخـرجو من بيوتكم حـتى إشعار آخر
    Devrim Kahramanları, Şehitlik bildirisi'dir." Open Subtitles إشعار‏ عن استشهاد الرجال الأبطال
    Bu sizin bölge savcılığı tarafından düzenlenen tutuklama emri ve mahkeme çağrısı. Open Subtitles إليك إشعار بجلسة حضانة في حضرة المدعي العام للمقاطعة
    Kendi güvenliğiniz için bir sonraki uyarıya kadar gemide kalmanızı rica ediyoruz. Open Subtitles حفاظاً على سلامتكم، نطلب منكم البقاء على متن السفينة حتى إشعار آخر
    Kira Larsen'in güvenli binadan beş dakika önce ayrıldığına dair bir bildirim aldım. Open Subtitles وصلني للتو إشعار بأن "كيرا لارسن" قد غادرت المبنى آمن منذ خمس دقائق
    Bismark, ileriki bir bildiriye dek 51. Bölge'yi burada tut. Open Subtitles بيسمارك عليك ان تبقي فريقك هنا حتى إشعار آخر؟
    Elimizde yakılma emrin var. Kara listedesin. Open Subtitles لدينا إشعار بالحرق لك أنت بالقائمة السوداء
    - Bayan, sanırım 72 saatlik ihtarı aldınız. Open Subtitles سيدتى، أخشى انه كان لديكى إشعار لمدة 72 ساعة
    Sizin oradan biri bize yanlışlıkla kiramızla ilgili bir tebliğ yolladı. Open Subtitles أحدهم هناك بغير قصد سلّم إشعار بخصوص إيجارنا وأريد منك إصلاحه.
    Bir sonraki talimata kadar hesabının dondurulduğunu öğrendim. Open Subtitles قيل لي أن رصيدك قد جُمِّد حتى إشعار آخر
    Kesinti bildirimi. Çekmecede de tahliye ihbarnamesi var. Open Subtitles أنها إشعار تخفيض، وفى الدولاب سوف تجد إشعار طرد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus