Sakatlığın da hisselerimize iyice zarar verdi. | Open Subtitles | وإن إصابتك لم تكُن بصالح سعر سهمنا. |
Sakatlığın cehalet ve gururdan oldu. | Open Subtitles | إصابتك تدل على جهلك و كبرياءك |
Konuşamıyorsun, çünkü kafandan yaralandın. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع التحدث بسبب إصابتك. |
Yaran bunu gösteriyor. | Open Subtitles | ذلك يفسّر إصابتك هذه. |
Doktora ihtiyacın var, vuruldun. | Open Subtitles | سوف تحتاج إلى طبيب لقد تم إصابتك , إصابه بالغه |
Bay Simpson, hasarınız kazayla olmamış ihmalden olmuş. | Open Subtitles | سيد (سمبسون) إصابتك لم تكن حادث كانت بسبب الإهمال |
Senin yaralanman tam seninAlec Baldwinin üzerinde gibi. | Open Subtitles | يبدو أن إصابتك متمركزة حول وشم أليك بالدوين. |
Yaralarınızı iyileştirmeyi bırakırız. | Open Subtitles | نقوم بتقطيع جسدك لإصلاح إصابتك |
Sakatlığın yüzünden zor değil mi bu? | Open Subtitles | أليس هذا صعب بسبب إصابتك ؟ |
Sakatlığın ne? | Open Subtitles | ما إصابتك ؟ |
Kötü mü yaralandın? | Open Subtitles | هل إصابتك خطرة؟ |
Az önce su balonuyla vuruldun. | Open Subtitles | لقد تمت إصابتك بالماء كالنينجا |
Bay Simpson, hasarınız kazayla olmamış ihmalden olmuş. | Open Subtitles | حادث تكن لم إصابتك (سمبسون) سيد الإهمال بسبب كانت |
- Çok ciddi bir yaralanman var. | Open Subtitles | إصابتك شديدة جدا. |
yaralanman hakkında. | Open Subtitles | عن إصابتك |
Yaralarınızı bir kez daha açıklayabilir misiniz? | Open Subtitles | هلا فسرت لنا إصابتك |