"إضاءة" - Traduction Arabe en Turc

    • ışık
        
    • ışıkları
        
    • ışıklar
        
    • ışığı
        
    • ışıklandırma
        
    • aydınlatma
        
    • aydınlık
        
    • aydınlatması
        
    • yakmak
        
    • ışıkta
        
    • ışıkçı
        
    • aydınlatabilir
        
    • ışıklandırması
        
    • ampul
        
    • elektrik
        
    Ama sıradan bir sekreter, ev hanımı ya da genç kendi sınırlı imkanıyla karanlık bir odada ufak bir ışık yakabilir. Open Subtitles لكن حتى سكرتيرة عادية أو ربة منزل او مراهقة يستطيع كل منهم بطريقته الخاصة البسيطة إضاءة ضوء صغير في غرفة مظلمة
    Aslında orada hareket ettirdiğim ışık ikonlarım bulunuyor. TED في الحقيقة، يوجد أيقونات إضاءة أحركها هناك.
    Şu anda tabii ki evde ışıkları yanlışlıkla açık unutmaya karşı çok duyarlıyım. TED طبعا الآن، أنا حساس جدا في المنزل إذا تركنا إضاءة بالخطأ
    Karanlık ışıklar sönünce olur sanma. Aşağısı zifiri karanlıktır. Open Subtitles عندما سنصل إلى هناك علينا إضاءة المصابيح المكان مظلم جداً هناك
    İçeriye gün ışığı ve soğuk hava girmesin. Open Subtitles يجب أن لا يسمح بإدخال إضاءة طبيعية للغرفة
    - Ağaçları ışıklandırma çok önemli bir şey... ve ben de kasabanın doktoruyum, yani herkes burada olmama bel bağlamış durumda. Open Subtitles إضاءة الشجرة خطب جلل وأنا طبيبة البلدة، لذلك يعتمد الجميع علي وجودي هنا
    Ahşap döşeme, epeyce aydınlatma iki yatak odası, iki banyo. Open Subtitles ..طوابق من الخشب الصلب إضاءة كاملة غرفتا نوم، دورتا مياه
    Bu yakalanması için önemli bir ışık, çünkü bu tenin ilk yüzeyinden yansıyan ışıktır. TED وهي إضاءة مهمة للغاية لإلتقاطها، لأن هذه هي الإضاءة التي تعكس أو سطح للبشرة.
    Köpek yok, alarm yok, ışık yok. Open Subtitles لا وجود لكلب,لا وجود لإنذار و حتما لا إضاءة
    Boktan bir oda da 40 saat bayat pizza, berbat bir ışık ve kötü seks. Open Subtitles أربعونساعةفي غُرفةحقيرة.. مع بيتزا فاسدة، إضاءة مروّعة وجنس سئ
    Epey ışık görüyor, tamamıyla modern, çokça boş alanı var. Open Subtitles إنه عصري للغاية ، و يحتوي على إضاءة عالية و مساحة كبيرة
    Odysseus'u soğuk ışık aydınlatması kullanarak kendim tasarladım ve içine de küçük bir kamera lensi yerleştirdim. Open Subtitles صممت يوليسيس بنفسي باستخدام إضاءة ضوء بارد ومع عدسة كاميرا مصغرة ثابتة بالداخل من سيقوم بهذا؟
    Şirketimiz bu geceki ışık seremonisinin sponsoru. Open Subtitles شركتنا تقوم بِرعايةِ أمسية إحتفال إضاءة الشجرة هذا المساء
    Peki, şimdi ışıkları açabilir miyiz tekrar lütfen. TED لذا هل يمكن إضاءة المكان مجددا؟ شكرا لكم.
    Sakar kamera ışıkları gerekli aydınlığı... sağlamaları için duvara çivilenir. Open Subtitles أضواء التصوير المبعثرة مثبتة بالجدار لتوفير إضاءة كافية
    Muhtemelen bu ışıklar arasında göremem. Open Subtitles كيف الآن نجد بيت ويرلوك أظنه سيكون البيت الذي به إضاءة
    Sınıfların doğal ışığı var. TED للفصول الدراسية إضاءة طبيعية.
    Önümü çok zor görüyorum. Yolda ışıklandırma yok. Open Subtitles من الصعب الرؤية هنا لا يوجد اية إضاءة في هذا الطريق
    Endüsti Devrimi, Prometheus bize dünyamızı aydınlatma yetisini kazandırdı. TED الثورة الصناعية ، وبروميثيوس ، قدموا لنا هذا ، والقدرة على إضاءة العالم.
    Yani şu anda sahneyi aydınlık tutmak için 15 at tam güç koşuyorlar. TED إذا نحتاج إلى 15 حصان يركضون بأقصى سرعة فقط لإبقاء إضاءة المسرح
    Gezegenin aydınlatması iyiyse, gözler nerdeyse garantidir. Open Subtitles , إذا كان بالكوكب إضاءة مناسبة . وجود أعين هو شيء مضمون
    Cumartesi günü dua etmek, mum yakmak, hastaları ziyaret etmek. Open Subtitles انها حول عمل أشياء بعينها المحافظة على السبت إضاءة الشموع
    Oldukça loş bir ışıkta belirli bir mesafeden çekilmiş bir kayıt olduğunu hatırlatayım. Open Subtitles الآن, تذكر, لقد كانت لقطة شريط فيديو من مسافة تحت إضاءة خافتة للغاية.
    Georgie, ışıkçı olarak iş bulmuştu. Ben de inşaat işindeydim. Open Subtitles حَصلتْ جورجي على عملِ كa إضاءة رجلِ، أَبْني البيوتَ :
    Burayı uzay gemisi gibi aydınlatabilir misin? Open Subtitles هل يمكنك إضاءة هذا المكان ليظهر كمركبة فضائية.
    Beyninin görsel korteksi görüntülerin ışıklandırması üzerine tahminler yapar. TED تعمل قشرة الدماغ البصرية على افتراضات حول إضاءة هذه الصورة.
    Evde sana bir ampul bile değiştirtemiyorum. Open Subtitles بالكاد أستطيع رؤيتك تقوم بتغيير لمبة إضاءة فى شقتنا
    Işık direğindeki bakır teli çalarken elektrik mi çarptı yoksa? Open Subtitles صعق نفسه وهُو يُحاول سرقة أسلاك نحاسية من عمود إضاءة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus