Şartlı tahliye sırasında başın belaya girerse ne olur biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعلمين ماذا يحدث عندما تقعين في مشكلة في فترة إطلاق السراح المشروط,صحيح؟ |
Reşit olmadan içki, darp ve Şartlı tahliye ihlali, efendim. | Open Subtitles | الشُرب تحت السن القانوني, والاعتداء, وخَرق إطلاق السراح المشروط, سيدي. |
2 sene önce Santa Fe'deki Şartlı tahliye memuru kaybolduğunu raporlamış. | Open Subtitles | مُنذُ عامين ضابط إطلاق السراح المشروط الخاص بها بلّغ أنها مفقودة |
Kefalet aslında bir çeşit Şartlı tahliye olarak yaratılmıştı. | TED | الآن، تم تعيين الكفالة في الأساس كشكل من أشكال إطلاق السراح المشروط. |
Şartlı tahliyede olduğu sürece kimsenin bir şeye bulaşmasını istemiyor. | Open Subtitles | طالما أنه في فترة إطلاق السراح المشروط فهو لا يريد لأي أحد أن يفعل أي شئ |
Şartlı tahliye kartı var. | Open Subtitles | كان لديه بطاقة إطلاق السراح المشروط, تحققنا من هذا |
Ama Şartlı tahliye komisyonu onu yedi yıl daha içeride tutmuş. | Open Subtitles | ولكنه وضع تحت إطلاق السراح المشروط لسبع سنوات أخري |
Şartlı tahliye ile çıktığını bulmuş. | Open Subtitles | حسناً, واكتشف أنك تحت إطلاق السراح المشروط |
Buradaki mahkum sizin gözetiminizde Şartlı tahliye edilmiştir. | Open Subtitles | أعلن إطلاق السراح المشروط للسجين تحت وصايتك |
Şartlı tahliye olduğumdan beri kötü tek bir şey bile yapmadım. | Open Subtitles | لم أفعـل أيّ شيء سيءٍ غير قـانوني منذ أصبحت تحت إطلاق السراح المشروط |
Şartlı tahliye görevlime sorabilirsin. | Open Subtitles | سَلي الشرطيّ الذي يراقبني في فترة إطلاق السراح المشروط. |
Şartlı tahliye komisyonu, onu bu kadar kolay salmaz. | Open Subtitles | لجنة إطلاق السراح المشروط لن تقوم بتسريحِه من أول مرة |
Adamım, Şartlı tahliye memurları, iş bulma ofisleri sanki adamlara yük oluyormuşum gibi hissettim. | Open Subtitles | ضباط إطلاق السراح المشروط ووكالات التشغيل تبا ، شعرت بأني عبءٌ عليهم |
Şartlı tahliye koşullarınızı iyice anladınız mı Bayan Swanson? | Open Subtitles | هل تفهمين الشروط شروط إطلاق السراح المشروط سيدة سوانسون ؟ |
Altı haftadır Şartlı tahliye ofisiyle irtibata geçmemiş. | Open Subtitles | ماذا عن غاي لوفورج؟ لقد تحقق مع ضابط إطلاق السراح المشروط قبل ستة أسابيع |
Şartlı tahliye cihazı takan tüm profilleri toparla? | Open Subtitles | اسحبي جميع الملفات عن الرجال الذي يرتدون أساور إطلاق السراح المشروط |
Şartlı tahliye kuruluna yazarak, beni dışarı çıkardı. | Open Subtitles | كانت السبب في إطلاق السراح المشروط لقد أخرجتني من السجن |
Örneğin, Şartlı tahliye kurallarını ihlal ederse bir suçluyla bağ kurarsa şartlı tahliyesi iptal edilebilir. | Open Subtitles | إن انتهك إطلاق السراح المشروط بواسطة،مثلاً.. التعاملمعمجرممعروف.. فبإمكانهم إبطال الزواج |
Şartlı tahliyede olduğu sürece kimsenin bir şeye bulaşmasını istemiyor. | Open Subtitles | طالما أنه في فترة إطلاق السراح المشروط فهو لا يريد لأي أحد أن يفعل أي شئ |
Neyse, şartlı tahliyeyle dışarıda. | Open Subtitles | على أيّة حال، إنّه تحت إطلاق السراح المشروط .. |
Şartlı tahliyedesin Greggy. Bunu gerçekten yapmak istiyor musun? | Open Subtitles | أنت في إطلاق السراح المشروط ، جريجي هل تود حقاً فعل هذا؟ |
- şartlı tahliyeye çıkarırsan onu kontrol edemezsin. | Open Subtitles | ضعه في قائمة إطلاق السراح المشروط ولن تكون قادراً على السيطرة عليه |
Şartlı tahliyesini riske atmamak için hikayesine bağlı kalacak Anneciğim? | Open Subtitles | لأنه متمسك بقصته جراء الخوف من فقط إطلاق السراح المشروط |