"إعادتها" - Traduction Arabe en Turc

    • Geri
        
    • iade
        
    • tekrar
        
    • getirebiliriz
        
    • getirmeye
        
    Bu patlamalar sona erene kadar, onu karantinaya Geri götürmeyi düşündün mü hiç? Open Subtitles ألم تفكرى مطلقاً بشأن إعادتها إلى الحجر الصحي حتى تنتهى هذه المشكلة ؟
    Bunu Geri verip parasını babamın cüzdanına Geri koyamam mı? Open Subtitles حسناً, أليس بإمكاني إعادتها وأخذ المال الذي دفعه والدي فقط؟
    Araba çalıp onu Chandigarh'a verebiliyorsam o zaman onu Geri alabilirim de. Open Subtitles لو أنه يمكن لسيارة مسروقة أن تصل إلى تشانديغرا.. فيمكن إعادتها أيضاً؟
    Çantana oyuncaklarını saklarsa onları iade etmekten başka seçeneğin kalmaz. Open Subtitles فبتخبئته الألعاب بحقيبتك، لا يعود لك خيار سوى إعادتها له
    Sattığı bilgisayarların yüzde 75'ini Geri kazandık ve BestBuy'a iade ettik ve ödeyemediğimiz bilgisayarlar için bir Geri ödeme planı çıkardık. TED نحن استعدنا 75 بالمئه من أجهزة الكمبيوتر التي باعها وأعدناها للمحل، وجئنا بخطه ماليه لتسديد أجهزة الكمبيوتر التي لم نستطيع إعادتها.
    Ama uyarmalıyım... 74'te kanımı yenilediler, ve tekrar yapmaktan kormuyorum. Open Subtitles أنا غيرت دمي في 74م ولست خائفا من إعادتها ثانية
    Kültürel hazinelerinin ülkelerine, ait oldukları yerlere Geri dönmesini istiyorlar. TED بل تريد أن ترى كنوز ثقافتها وقد تمت إعادتها لوطنها واسترجاعها إلى أماكنها الأصلية.
    Savaş Tanrısı heykellerinin Geri verilmesi gerektiğine inanıyorum. TED أعتقد أن آلهة الحرب يجب أن تتم إعادتها.
    Ve küçük kızı saatler sonra donmuş olarak buldular. Ve bu küçük kızı da hayata Geri döndürmeyi başardılar. TED وعثروا عليها بعدها بساعات متجمدة وميتة. وتمكنوا من إعادتها للحياة.
    Burayı pis Komançilere Geri versem de olurmuş meğer! Noelin anlamı da bu ya. Open Subtitles رُبّمــا من الأفضــل إعادتها إلى الهنــود القذرين
    Geri götürmeni sağlayacaktım, çünkü çok pahalı olduklarını biliyordum. Open Subtitles لكنى كنت سأطلب منك إعادتها لأنها تساوى الكثير جداً
    Bu özel görev kuvveti bizim için ölümcül önemdedir. Kayıpsız olarak Geri dönmesi benim vazifemdir. Open Subtitles . هذه القوات حيوية بالنسبة لنا . من واجبى إعادتها سليمة
    Bunların, başlarına hiçbir şey gelmeden, size iade edileceğine dair söz veriyorum. Open Subtitles سأتولى شخصيا مسؤولية إعادتها إليك وبأن تكون بأمانٍ
    Ne yazık ki, hayır. Mücevherlerin sahiplerine iade edilmesi gerek. Open Subtitles الجواهر ، يجب إعادتها إلى مالكيــها الشرعيين الأميرة الحقيقية ً شايســتا ً
    Bu çantanın üstüne bir şey dökülürse, iade edemem. Open Subtitles ،لو تلطخت هذه الحقيبة لن أتمكن من إعادتها
    Umarım beğenirsiniz, çünkü iade edemezsiniz. Open Subtitles أتمنى أن تعجبكم لأنكم لن تستطيعوا إعادتها
    Balina şarkıları süre içinde oldukça değişkendir ve balinalar onları tekrar tekrarlayabilir. TED أغاني الحيتان متباينة للغاية في المدة، ويمكن للحيتان إعادتها مرارًا وتكرارًا.
    Ofise. Onları tekrar ofisimde istiyorum. Ofisimde olmak istiyorum. Open Subtitles المكتب أريد إعادتها إلى المكتب أريد أن تعيدها إلى مكتبي
    Bu bir video değil, tekrar oynatamıyorum. Open Subtitles إن لم تكن في شريط فيديو، لا يمكنني إعادتها و وصفها
    Onu eski haline getirebiliriz. Hayır! Open Subtitles نحن نستطيع إعادتها لما كانت عليه.
    Özür dilerim. Geri getirmeye çalıştım ama hep sorun çıktı. Neyin var? Open Subtitles آسف لقد أردت إعادتها لكن أموراً حدثت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus