Diğer sen, insan olan, senin yok edildiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | الآن، الأخرى منكِ ، الواحدة البشرية إعتقدتْ بأنّك قَدْ حُطّمتِ |
İnterpol onun Avrupa'daki en faal deniz kaçakçısı olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | الشرطة الدولية إعتقدتْ بأنّه كَانَ إحدى أوروبا أكثر منتجةِ المهربون البحريون، لَكنَّه كَانَ مراوغَ - |
Komik olduğunu mu düşünüyordu? | Open Subtitles | هَلْ إعتقدتْ بأنّ ذلك مضحكَ؟ |
Çünkü türleri karıştırmak gibi olacak diye düşündü, değil mi? | Open Subtitles | لأنها إعتقدتْ أنّه , ، خَلْط أنواعِ، حقاً؟ |
Senden daha yaşlı olduğumu gerçekten düşündü mü? | Open Subtitles | إعتقدتْ حقاً أنا هَلْ أقدم منك؟ |
Evet, halkla ilişkiler belgesel çekmenin... tanıtım açısından iyi olacağını düşündü. | Open Subtitles | نعم، , uh، علاقات عامة إعتقدتْ بأنَّ ه يَكُونُ جيد من المحتمل بي . آر . ليَعمَلُ فلمُ تربويُ. |
Tess, izlendiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | تيس إعتقدتْ بأنّها روقبتْ. |
- Sara takip edildiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | - ساره إعتقدتْ بأنّها تُلِيتْ. |
Onun şiddet yanlısı olduğunu mu düşünüyordu? | Open Subtitles | إعتقدتْ بأنّه كان عدواني؟ |
Komik olacağını düşündü sanırım. Oldukça rahat olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | هو / إعتقدتْ بأنّها كَانتْ مُسَلِّيَ لَكنَّه بما فيه الكفاية خزانةُ. |
Peşimdeki adam yüzünden taşınmasam da Atlanta polisi de bunun iyi bir fikir olduğunu düşündü. | Open Subtitles | التحرّك ما كَانَ بسبب المُلاحقِ، بالرغم من أن تَدْعمُ الشرطةُ في atlanta إعتقدتْ بأنّها كَانتْ a فكرة جيدة. |