Henry'nin para trafiği hakkında bir kaç konuyu aydınlatabilir diye düşündük. | Open Subtitles | إعتقدنا إنها ربما تستطيع القاء بعض الضوء على موارد هنري المالية |
Babamla kaçmıştır diye düşündük çünkü çantasına kıyafetlerini doldurup öyle çıkmıştı. | Open Subtitles | إعتقدنا بأنهُ هرب من المنزل لأنه أخذ حقيبته مع بعض الملابس |
İlik naklinden sonra hafiflediğini sandık... ama birkaç hafta önce- | Open Subtitles | إعتقدنا بأنها شفيت بعد زرع نخاع لعظامها لكن قبل أسبوعين |
Siz zamanında gelirsiniz diye gecikebiliriz sanmıştık. | Open Subtitles | إعتقدنا أنه يمكننا أن نتأخر لأنكم ستكونون على الموعد. |
Her şeyi bildiğimizi sanıyorduk ama birkez daha, çok karmaşık bir duruma bakıyorduk. | Open Subtitles | إعتقدنا بأنّنا عرفناه كلهّ لكن ثانية ، كنّا ننظر في حالة معقّدة جدا |
Biz senin bizim için böyle bir bilgi vereceğini düşünmüştük. | Open Subtitles | إعتقدنا بأنك ربما لديك هذا النوع من المعلومات من أجلنا |
İçimizden birini daha, sığındığımızı düşündüğümüz bir yerde kaybetmek, bu çok zor. | Open Subtitles | لنفقد واحد آخر منا في مكان إعتقدنا أنه ملاذ لنا، هذا صعب |
Nasıl bir tedavi gördüğünü düşünüyorduk ya, yanılmışız. | Open Subtitles | تعرف كم إعتقدنا بأنّه كان مرور بالمعالجة؟ نحن كنّا خاطئون. |
Bizim davaya bakan hâkim hakkında neler bildiğini öğrenmemiz gerektiğini düşündük. | Open Subtitles | إعتقدنا انه ربما نحتاجها لما تعرفه عن القضاء في قضيتنا ؟ |
Yürüyüşe çıkalım sonra geri döneriz diye düşündük, ama konuşmaya daldık. | Open Subtitles | إعتقدنا بأننا من الأفضل الذهاب للتمشي وعدت، لكننا بدأنا التحدث |
Sen botlarını temizlerken... onun bıçağını bileylediğini düşündük. | Open Subtitles | و إعتقدنا عندما كنت أنت تنظف أحذيتك بأنه هو يصقل سكّينه |
Bunu size söylemedik çünkü içeriden birilerinin parmağı olabileceğini düşündük. | Open Subtitles | نحن لم نخبرك لأننا إعتقدنا أنها عملية داخلية |
Bunu çifte randevuya dönüştürmek eğlenceli olur diye düşündük. | Open Subtitles | لقد إعتقدنا أن الأمر سيكون مرحاً إن جعلنا هذا لقاءً ثنائياً |
Diğerlerine yaptıkları gibi bizi de öldürmeye geldiğinizi sandık. | Open Subtitles | إعتقدنا بأنّك تجيء لقتلنا مثل هم قتلوا كلّ الآخرون. |
Bu olaydan sonra iblisten kurtulduğumuzu sandık. | Open Subtitles | إعتقدنا أننا سنصبح أحرار من الشيطان بعد ذلك |
Başta fillerin hayvanat bahçesine verilmesinin hükümet kararı olduğunu sanmıştık. | Open Subtitles | في البداية ، إعتقدنا أن إعطاء الفيلة لحديقة الحيوان |
Sürpriz avantajımız olduğunu sanıyorduk ama öyle değilmiş. Bu bizim günümüz değil. | Open Subtitles | و قد إعتقدنا ان عامل المفاجئة معنا و لكن هذا ليس صحيح |
Biz senin bizim için böyle bir bilgi vereceğini düşünmüştük. | Open Subtitles | إعتقدنا بأنك ربما لديك هذا النوع من المعلومات من أجلنا |
Çocuğun problem olacağını düşündüğümüz için bizi suçlayamazsın. | Open Subtitles | لايمكنك لومنا عندما إعتقدنا بأن الطفل سيكون مشكلة |
Alman ve Türklerin ortak yararı için kendimizi feda ettiğimizi düşünüyorduk. | Open Subtitles | إعتقدنا أننا كنّا نضحّي بأنفسنا للصالح العام للألمان والأتراك |
Ve sonsuza dek kaybettiğimizi sandığımız ada yine bizim. | Open Subtitles | والجزيرة التي إعتقدنا بأننا فقدناها إلى الأبد عادت لنا مرة أخري |
Sekiz kapsülü de onardık, ...ama bir tanesi Düşündüğümüzden de hasarlıymış. | Open Subtitles | لقد صلحنا ثمان سنفات ولكن أحدهم كانت متضرره أكثر مما إعتقدنا |
Sonuç olarak ona doktorlardan daha çok inandık! | Open Subtitles | بالرغم من أن الأطباء لم يجدوا أي شيء خطأ بها في النهاية إعتقدنا أنها تعرف أكثر من الأطباء |
Sana güvendik Andy. Ne yaptığını bildiğini zannettik. | Open Subtitles | يا إلهي لقد وثقنا بك يا أندي إعتقدنا أنك تعرف ما تفعل. |
Gözlerimizi ovalayıp, filtreleri kontrol ettik. Belki birisi kamerayla oynayıp bize şaka yapıyordur dedik, ama bu yılan balığı gerçekti. | TED | فركنا أعيننا، وتفقدنا المرشحات، إعتقدنا أن أحدهم كان يمازحنا بالعبث بالكاميرا، ولكن ثعبان البحر كان حقيقياً. |
Biz tamamen kandırıldığımızı düşünüyoruz. | Open Subtitles | هذا هو الإتفاق أمي إعتقدنا أنه إنتهى و لكننا قررنا أنكم خدعتمونا |
Şimdi olduğu gibi o zaman da sonuçta Müttefikler'in dünya hakimiyetini kazanacağına inanıyorduk. | Open Subtitles | ونحن إعتقدنا ثمّ بينما نحن نعمل الآن بأنّ التحالف ينجح في هيمنة achleving العالمية. |