"إعتماداً على" - Traduction Arabe en Turc

    • bağlı olarak
        
    • dayanarak
        
    • yere bağlı
        
    Bundan nasıl bir sonuç çıkacağına bağlı olarak, inisiyatifi elimde tutmam ve bir özür borçlu olmam gerekebilir. Open Subtitles إعتماداً على حقيقة الأمر, فقد أضطر أن أكون مترقباً وأصدر إعتذاراً
    Üç kişi ya da doğum vaktine bağlı olarak dört kişi? Open Subtitles ثلاثأشخاص.. أو أربعة إعتماداً على موعد ولادتها؟
    Ve bu da onların, hangi sistemin içinde bulunduklarına bağlı olarak, piyasa temelli veya kamu teşebbüsü oldukları anlamına geliyordu. Ve bu sonraki 150 yıl için enformasyonun ve bilginin üretim biçimini karakterize etti ve sabitledi. TED وذلك يعني انها كانت تعتمد على السوق، أو أنها مملوكة للدولة، إعتماداً على أي نوع من الأنظمة كانت فيها. ويتميز هذا ويرتكز على الطريقة التي أُنتجت بها المعلومات والمعرفة خلال ال 150 سنة التالية.
    O'Neill'ın kibirli görüşlerine dayanarak, o asla onu geride bırakmazdı. Open Subtitles إعتماداً على نظرية الغطرسة كولونيل أونيل ما كان ليتركها ورائه
    Bu dizi, bilinen gerçeklere dayanarak son ayların hikayesini anlatmaktadır. Open Subtitles هذا المسلسل يروي قصة اللحظات الأخيرة إعتماداً على الحقائق التي يعرفها الجميع
    Demek istediğin, yere bağlı olarak, bazı Baal'lar önceden durumu fark edebilir. Open Subtitles , إذن الذي تريد قوله هو "إعتماداً على الموقع ، بعض من "باال قد يحصل على إنذار مسبق ، يا سيدي
    Bulunduğumuz yere bağlı gerçi. Open Subtitles إعتماداً على الموقف
    Ve son olarak, Avrupa'daki benzerlikleri nasıl yorumladığınıza bağlı olarak İngiltere ve Fransa'yı kültürel olarak benzer ya da farklı bulabilirsiniz. Ama öyle görünüyor ki, organ bağışı açısından oldukça farklılar. TED وأخيراً، إعتماداً على نموذجك المحدد أو التشابه الأوروبي، يمكنك التفكير حول المملكة المتحدة وفرنسا بسواء متشابهين ثقافياً أم لا. لكن وضح من التبرع بالأعضاء أنهما مختلفتان بشدة.
    Biz de böylece bakış açınıza bağlı olarak genomları esnetip sıkıştırarak en az 500'e indirebildiğimiz bu ortak genleri 300 ya da 400'e düşürebileceğimizi düşündük. TED لذا فنحن نعتقد أنه يمكننا توسعة أو تضييق الجينوم، إعتماداً على وجهة نظرك هنا، من ربما 300 إلى 400 جين من الحد الأدنى ل 500 جين.
    - Yüz metre, ve yayılacağı alan geometrik bir şekilde, rüzgara ve havaya bağlı olarak artıyor. Open Subtitles -مائة متر معدل الانتشار يزداد هندسياً إعتماداً على الرياح والطقس
    Örneğin, her öğrencinin altı puanı olduğunu varsayalım ve işledikleri kabahatlere bağlı olarak bir veya iki puan düşülebilir. Open Subtitles سيكون لدى الطلاب, على سبيل المثال... ستة نقط للفرد ثم, إعتماداً على السلوك سيخسرون نقطة أو اثنتان
    Vuran kişi, yeteneğine bağlı olarak 100 ile 1,000 metre arasındaki herhangi bir yerde olabilir. Open Subtitles من المحتمل أن مطلق النار كان ... متمركزاً على أية مسافة من 100 حتى 1000 متر إعتماداً على مهارته
    Zamanla, yeni doku başlangıçtaki yaranın ciddiyetine ve işlevin kendisine bağlı olarak orijinal sağlıklı işlevinin %50-80'ine kadar ulaşabilir. TED مع مرور الزمن يمكن للنسيج الجديد أن يصل إلى 50-80% من خصائصه ووظائفه الصحية السابقة إعتماداً على نوع الجرح وحدته وعلى الوظيفة نفسها
    Ama aslında kişinin sürekli konuşup karşılıklı değiş tokuş yaptığı, cinsiyetine bağlı olarak dört ila altı insandır. TED لكنه في الواقع يتحدث مع، لديه طريقتين للتبادل مع حوالي أربعة الى ستة أشخاص بصورة منتظمة، إعتماداً على نوعه (ذكر\أنثى).
    Bir savaş suçlusunun sözüne dayanarak ikinci bir cephe açmamı mı söylüyorsun? Open Subtitles و تريدُ منّي فتح جبهة ثانية ؟ إعتماداً على قول مجرم حرب معروف ؟
    Verdiğiniz profile dayanarak, bir sonraki kazanın daha kalabalık bir yerde olacağından endişeleniyoruz, Başkan da öyle. Open Subtitles إعتماداً على تحليلكم نحن قلقون من التحطم القادم لإنه سيكون في منطقة مأهولة بالسكان، و الرئيس قد وافق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus