Güzel, hoş bir bayan var ve onu etkilemek istiyorsun. | Open Subtitles | إنّها سيّدة لطيفة و جميلة وانت تريد ان تثير إعجابها |
Ama dişiyi etkilemek istiyorsa, gözlerini kırpıştırmaktan fazlasını yapması gerekiyor. | Open Subtitles | لَكنَّه يَجِبُ أَنْ يَعمَلُ أكثر مِنْ تصفيق جفونَه، إذا اراد إثارة إعجابها |
Çoktan çiftleşme renklerini giyinmiş ve dişiyi etkilemek için onları nasıl teşhir edeceğini biliyor. | Open Subtitles | وقد أظهر ألوان جسمه إستعداداً للتزاوج ويعرف كيف يتباهى بهذه الألوان لإثارة إعجابها |
Ama pek böyle şeylerden anlayan biri değildi, ve onu etkilemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | لم يكن بارعاً مع السيدات وكان يحاول إثارة إعجابها |
Ben batırdım, çünkü onu etkilemeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كلا, أنا أخفقت لأني كنت أحاول ان أثير إعجابها |
O da doğru söylemenden hoşlandığını söyledi. | Open Subtitles | وقلت بأنها أبدت إعجابها بأنك أخبرتها الحقيقة |
Kalbini kazanmaya çalışmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحاول أن أثير إعجابها |
Hayır, o, o kızın peşinde muhtemelen onu etkilemek için vakıf fonlarını sömüren bir sürü zengin kazma vardır. | Open Subtitles | كلا، فتلك الفتاة محاطة بعشرات الطلاب الجامعيين المغفلين الذين يبّذرون حسابات توفيرهم لإثارة إعجابها |
o kollarla, onu etkilemek için papa kürsüsünü ortadan kırabilirdin. | Open Subtitles | مع تلك الأيدي، كسر مقعد إلى النصف لإثارة إعجابها |
Diyelim ki etkilemek istediğim bir kız var. | Open Subtitles | فلنفترض أنّ هناك فتاة أريد أن أثير إعجابها |
İşte geliyor, bu onu etkilemek için büyük bir fırsat olabilir. | Open Subtitles | ها هي آتية، قد تكون هذه فرصتك لتثير إعجابها. |
-Onu etkilemek için seninle arkadaş olduğumuzu söyledim. | Open Subtitles | - كذبت عليها وقلت أنك صديقي لأثير إعجابها بي |
Onu etkilemek istiyordum ama hiç önemsemediği şeylerle, benim önemsemediğim şeylerle. | Open Subtitles | ...سيبقى معي،لقد حاولت أن أنال إعجابها بأشياء لا تهمنا كلينا... |
- Şimdi sadece bunu söylüyorsun. - Onu etkilemek istemiyordum! | Open Subtitles | هذا ما تخبر نفسك به - لم أرِد أن أثير إعجابها - |
etkilemeye çalıştığım kızın önünde beni bebek gibi bağırttığın için canına okumalıyım. | Open Subtitles | لأنك جعلتني أصرخ كالطفل أمام الفتاة التي أحاول إثارة إعجابها |
Onu etkilemeye çalışıyorum, bu yüzden bana yardım edebilir misiniz? | Open Subtitles | أنا أحاول أن أثير إعجابها حقاً لذا هل يمكنك مساعدتى قليلاً ؟ |
Gerçekten korkakça ama onu parayla etkilemeye çalıştım. | Open Subtitles | لقد تخلت عن رجولتي، وتعبت، حتى أثير إعجابها بالمال. |
Bu arada sadece bir istisna var ve istisnalar olur, eğer bir erkek ve bir kadın varsa ve bir randevudalarsa erkek kadını etkilemeye çalışır ve kadın erkekle bağlantı kurmaya çalışır, bu yüzden biraz gerginlik vardır ama bunu bilmek önemlidir. Birkaç buluşmayı daha ele alacağız. | TED | وبالمناسبة هنالك استثناء واحد، هناك دائماً استثناء، وهو حين يجتمع رجل وامرأة في موعد غرامي، حيث يحاول الرجل إثارة إعجابها وتحاول المرأة أن تفهمه، سيكون هناك بعض التوتر، من المهم أن تعلموا ذلك. |
Onu etkilemeye çalıştım. Gereğinden fazlasını söyledim. | Open Subtitles | انا مجرّد كنت احاول إثارة إعجابها. |
Sanki kızımı etkilemeye çalışıyor gibiydi. | Open Subtitles | بدا مثل إنه كان يحاول أن يُثير إعجابها. |
Ayrıca çocuktan hoşlandığını da görebiliyordum. | Open Subtitles | -حسناً، بالإضافة أنّي رأيتُ مدى إعجابها به . |
Kalbini kazanmaya çalışmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحاول أن أثير إعجابها |