"إعطاءهم" - Traduction Arabe en Turc

    • onlara
        
    Bu arada, onlara elimden geldiğince fazla gölge vermeye çalışacağım. Open Subtitles في هذه الأثناء، سأحاول إعطاءهم أكبر قدر من الظل ممكن
    Ve en önemlisi, onlara bu birliği fakültenin onları çalışmaya sevk edeceği ve bizim neyin işe yarayıp neyin yaramadığını değerlendirdiğimiz bir ortamda oluşturmalarına fırsat vereceğiz. TED والأكثر أهمية إعطاءهم الفرصة لبناء ذلك المجتمع مع دمج أعضاء هيئة التدريس أولئك في العمل وتقديرنا لما ينفع وما لا ينفع.
    Jonas, bunu er veya geç yapmak zorundayız. onlara istediklerini veremeyiz. Open Subtitles جوناس، سيكون علينا فعل هذا عاجلاً أم آجلاً لا يمكننا إعطاءهم ما يريدونه
    Bu arada, onlara elimden geldiğince gölge vereceğim. Open Subtitles في هذه الأثناء، سأحاول إعطاءهم أكبر قدر من الظل ممكن
    Ve onlara asıl bedenlerine dönme şansını tanımak istesem de bu planım için olmazsa olmaz bir şey değil. Open Subtitles ورغم أنّي أودّ إعطاءهم فرصة العودة لأجسادهم الحقيقيّة إلّا أن ذلك ليس ضروريًّا لخطتي.
    Öyle ya da böyle, pis burunlarını işimize sokma şanslarını onlara vermekten nefret ediyorum. Open Subtitles سواءً أعجبوا بها أم لا, يزعجني إعطاءهم الفرصة ليحشروا انوفهم القذرة في شؤوننا
    Sadece ailene onlara para vermeyeceğini söyle. Open Subtitles فقط أخبر عائلتك أنك لا تستطيع إعطاءهم أي مال
    Peki ya insanlara bir TEDTalk'u altı kelime ile özetlemeleri yerine, onlara aynı anda 10 TEDTalk verip, "Lütfen bunun için altı kelimelik özet yapın." desem ne olurdu? TED وبالتالي ماذا لو أنني لا أدع الناس يلخصون محادثات تيد مفردة في ستة كلمات، لكن إعطاءهم 10 محادثات تيد في نفس الوقت والقول، "فضلا لخصوا تلك في ستة كلمات."
    Yapabileceğimiz şey, farelerimizi alıp onları tamamen buradaki kutuya benzeyen bir kutuya koyup ardından onlara çok hafif bir ayak şoku verebiliriz, böylece bu kutuya dair bir korku anısı oluştururlar. TED ما يمكننا فعله هو أخذ فئراننا و وضعهم في صندوق يشبه تماماً هذا الصندوق هنا، و ثم يمكننا إعطاءهم صعقة كهربائية طفيفة جداً بحيث يكوّنون ذاكرة خوف من هذا الصندوق.
    onlara biraz ataç verebilir miyim? Open Subtitles هل يمكنني إعطاءهم بعض دبابس الورق؟
    Bana sorsan, kıyametin kopmasını izliyoruz, ...ama onlara şarap vermeliyiz, sen de yardım edeceksin. Open Subtitles لكن يجب علينا إعطاءهم المزيد من النبيذ و أنت ستقوم بالمساعدة -ما هذا؟
    onlara istediğini verdiğim için beni suçluyor musun? Open Subtitles ماذا, أتلومني على إعطاءهم ما يريدون
    onlara inanmaları için bir marka verdiğim için? Open Subtitles إعطاءهم شعار يستطيعون الإيمان به
    Artık onlara bir şeyler sunmalıyım, Luke. Open Subtitles عليّ إعطاءهم شئ ما، لوك
    Hatırlasana, resimlerini vermiştin onlara. Open Subtitles تذكر . انت تريد إعطاءهم لوحتك
    onlara yemek ve su vermene gerek yok sadece taşı ve ata yükle hepsi bu Open Subtitles حسناً، أنت لست مُجبراً على إطعامهم ...وأنت لست مُجبراً على إعطاءهم الماء كل ما عليك فعله هو ربطهم على سرجك وتقود لتسليمهم
    Toprağını onlara vermekte ciddi misin? Open Subtitles تعتزم إعطاءهم الأراضي؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus