Ayrıca Paris'teki şu klinikte dünyanın onu yiyip bitirdiği, düello tabancaları taşıyan bir adamın tecavüz ettiğine ilişkin sanrılar. | Open Subtitles | و قد جاءنا من عيادة باريس إنها تتوهم أن العالم يريد أن يلتهمها أنها قد إغتصبت من رجل معه مسدسات بارزة |
Çok heyecanlıydı ve hemen onunla... evine gitmemi istedi... kızına tecavüz edildiğini söyledi. | Open Subtitles | كان منزعج جداً وطلب منى الحضور إلى منزلة بأسرع ما يمكن وأن فتاتة إغتصبت |
Çok heyecanlıydı ve hemen onunla... evine gitmemi istedi... kızına tecavüz edildiğini söyledi. | Open Subtitles | كان منزعج جداً وطلب منى الحضور إلى منزلة بأسرع ما يمكن وأن فتاتة إغتصبت |
Oradaki deliler tarafından tecavüze uğradı ve bir bebeği oldu. | Open Subtitles | هي إغتصبت من قبل المجانين وكان عندها الطفل هناك |
Glades'de bulundu. tecavüze uğrayarak öldürülmüştü. | Open Subtitles | تم العثور عليها فى اليوم التالى فى الجلادز و قد إغتصبت و تم تقطيعها |
Beni buraya koydular. Küçük bir çocuğa tecavüz ettiğimi söylüyorlar. | Open Subtitles | وضعوني هنا يقولون بأني إغتصبت طفلا صغيرا |
Bu brujonun annesine bir büyücünün tecavüz ettiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن أمّ بروجو إغتصبت من قبل ساحر |
Sen hastasın. Fahişeye tecavüz ettin. | Open Subtitles | لا أنت المريض لقد إغتصبت عاهرة و ليس أنا |
Bana sürekli tecavüz edilen bu kadın hakkında sorular sordular. Ben de onlara sürekli "Sadece bir kadın vardı." dedim. | Open Subtitles | و استمروا في سؤالي عن إمرأة إغتصبت و أنا أقول كان هناك إمرأة واحدة |
Brooklyn'de bir kadına tecavüz edilmiş ve kadın çatıdan aşağı atılmıştı. | Open Subtitles | وهي المرأة التي إغتصبت في بروكلين و تم رميها من فوق السقف |
Sen cinayet işleyip tecavüz ederken Tanrı'nın âletini mi kullandın? | Open Subtitles | هل إغتصبت و قتلت مستعيناً بإسم الرب ؟ |
Sonia'ya tecavüz edip onu öldürdün, ...ve tutuklanan suçsuz biri oldu. | Open Subtitles | إغتصبت وقتلت سونيا رجل بريء إعتقل |
Bana kadını tecavüz ettirip sonra da dövdürttüler. | Open Subtitles | جعلوني إقر بأنني إغتصبت إمرأة وضربتها |
Ninelere tecavüz edip Generaline yalan söyledin. | Open Subtitles | إغتصبت الجدات, وكذبت على قائدك |
-Üç kadın bana tecavüz etti. | Open Subtitles | - تعني إغتصبت من قبل ثلاث نساء. |
Kıza tecavüz edilmiş... yüzlerce kez. | Open Subtitles | هي إغتصبت مئات المرات |
Bir tane polis, "Parkta bir tane kadının dövülüp tecavüze uğradığını duyduk" diyordu. | Open Subtitles | و قال أحدهم لقد سمعنا أن هناك إمرأة إغتصبت و ضربت في المنتزه قال: |
Doğru. Yani, diğer "görünmeyen adam tarafından tecavüze uğrama" olayları mı ? | Open Subtitles | تعني، الآخرون "إمرأة إغتصبت من قبل الرجل الخفي" حالات؟ |
tecavüze uğrayıp uğramadığını anlamak için M.E.'yi bekliyoruz. | Open Subtitles | نحن ننتظر إم. إي لنكتشف إذا كانت إغتصبت |
Hastamız Alicia Roncero, tecavüze uğramış ve hamile kalmış | Open Subtitles | مريضتنا أليسيا رونكيرو . إغتصبت وحبلى |