Elimden gelenin en iyisini yapıp, hiçbir şeyi ihmal etmeyeceğimden eminim. | Open Subtitles | وسأبذل قصارى جهدي لل تأكد من عدم إغفال أي شيء. |
Ve onunla konuşan bendim o yüzden bir ihmal varsa sorumlusu benim. | Open Subtitles | و انا من قام بإستجوابها لذا ان كان هناك حالة إغفال |
Choi In Ha, kabalığını ve saygısızlığını göz ardı edemem. | Open Subtitles | تشوي أن ها ، لايمكنني إغفال تصرفك الوقح وعديم الاحترام |
Aralarındaki bağlantı genellikle göz ardı ediliyor fakat cinsiyet eşitliği dünyaya meydan okumamızda anahtar niteliğinde. | TED | وكثيرًا ما يتم إغفال الصلة بينهما، لكن المساواة بين الجنسين هي الحل الرئيسي لتحدي الكوكب الذي نواجهه. |
Bu filmleri yapmamızın nedeni bu değil mi? Sen bazı şeyleri gözden kaçırıyorsun. | Open Subtitles | وليس لماذا نجعل هذه الأفلام، أنت إغفال الأشياء. |
Peki ekinsu oça lafı ne oluyor? | Open Subtitles | لم يكن بوسعي إغفال عن "كوينسو اوشا" ؟ |
Biliyoruz ki saldığımız gazlar nedeniyle iklim değişikliğiyle kısıtlanmış bir dünya kaçınılmaz, fakat yaşadığımız dünyadan çok daha eşit ve adil bir dünya olabilir, daha iyi sağlık, daha iyi iş, ve daha iyi enerji güvenliği sağlanabilir, eğer yeterince ve hızlı bir şekilde yenilenebilir enerjiye geçebilir ve kimseyi ihmal etmezsek. | TED | ونحن نعلم أن حتما أنه سيكون عالم مقيد بالمناخ، بسبب انبعاثات قد وضعناها في العالم بالفعل، ولكن يمكن أن يكون عالما أكثر مساواة بكثير وأكثر عدلا، وأفضل بكثير للصحة، وأفضل من حيث الوظائف وأفضل لأمن الطاقة، من العالم الذي نعيشه الآن، إذا كنا قد تحولت بشكل كاف ومطلع على الطاقة المتجددة، وعدم إغفال أحد. |
Hesapları ihmal etmiştir demiştim fakat sonradan öğrendim ki derneğin hesaplarından hatırı sayılır miktarda parayı başka hesaplara göndermeye çalışıyormuş. | Open Subtitles | لأنّي اعتقدتُ أنّه إغفال بسيط، لكنّي اكتشفتُ بعد ذلك أنّها تتسلّل لحسابات المُؤسّسة الخيريّة، تُحاول نقل الأموال... مبالغ كبيرة. |
Pitou, bilerek Kral'ın Komugi'yi nasıl kucağına aldığını ihmal etti. | Open Subtitles | "بيتو) تعمّدت إغفال) أنّ الملك حمل (كوموجي)" |
Yalan değildi. İhmal ettim sadece. | Open Subtitles | لم تكن كذبة،بل إغفال |
-Söylemeyi ihmal etme yalan sayılır mı? | Open Subtitles | -هل إغفال شيء هو كذبة حقاً أو... |
Sen de gece yarısı çamaşır yıkamaya gittiğim zaman tecavüze uğrayabileceğim gerçeğini göz ardı edemezsin. | Open Subtitles | و لا يمكنك إغفال أنني لو ذهبت لغرفة المغسلة بمفردي في منتصف الليل مرارا سيتم اغتصابي |
Gizli Servis'e gölge düştüğü gerçeğini de göz ardı etmememiz gerek. | Open Subtitles | لا يمكننا إغفال حقيقة أن جهاز المخابرات السرية مُخترق |
Silah taşıyan insanların, silah taşımayanlara göre daha fazla vuruldukları gerçeğini göz ardı edemezsin. | Open Subtitles | و لكن في عالمي يجب على الفتاة أن تحمل سلاحا لا يمكنك إغفال أن الناس الذين يحملون سلاحا أكثر عرضة للإصابة بالرصاص من الذين يحملونه |
Yasaları göz ardı edemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا إغفال القانون هنا هكذا |
Elena, yaptığın her korkunç şeyi gözden kaçırmayı nasıl başarıyor? | Open Subtitles | أنّى وسعها إغفال كل إثم مُروّع اقترفتَه؟ |
Bu dördüncü kitap için bir kurgu muydu yoksa gözden mi kaçırmıştınız? | Open Subtitles | أكان هذا من أجل إصدار جزء رابع أم مُجرّد إغفال ونسيانٍ؟ |
Lyme hastalarının %40'ında kızarıklık oluşmaz ve tutunma izi kolayca gözden kaçabilir. | Open Subtitles | لا يظهر طفحاً في 40% من مرضى (لايم) ومن السهل إغفال اللدغات |
Peki ekinsu oça lafı ne oluyor? | Open Subtitles | لم يكن بوسعي إغفال عن "كوينسو اوشا" ؟ |