"إفادة" - Traduction Arabe en Turc

    • ifade
        
    • ifadesini
        
    • ifadesi
        
    • açıklama
        
    • ifadesine
        
    • ifadesinde
        
    • ifadeni
        
    • yararlı
        
    • ifadelerini
        
    • faydalı
        
    • ifadeleri
        
    • ifadenizi
        
    • ifadesiyle
        
    • ifadesinin
        
    • ifadene
        
    Biz onu buradan çıkaracak olan evrak işlerini ayarlar ayarlamaz ifade vermeye hazır. Open Subtitles إنّه على إستعداد ليقدّم لنا إفادة بأسرع ما نضع أوراق خروجه من هنا
    Bize; beş memur, iki stajyer, araç kullanamayan biri ve daha önce hiç ifade almamış bir kişi tahsis edildi. Open Subtitles لقد أعطونا 5 أشخاص اثنين منهم في فترة تدريب أحدهم لايستطيع القيادة والآخر لم يقم بتسجيل أيّ إفادة من قبل
    Memphis'ten buraya, 4 kişinin ifadesini almak için geldim, bunların ikisi burada değil, ve siz bana tavırlarıma dikkat etmemi mi söylüyorsunuz? Open Subtitles لقد جئت هنا من ممفيس لاخذ إفادة أربعة أشخاص منهم أثنان غير موجودان
    Kadın hâlâ hastanede. Henüz ifadesini alamadık. Open Subtitles ما زالت في المستشفى لم نحصل على إفادة بعد
    Bir duruşmada hem görgü tanıklarının ifadesi hem de itirafın kendisi uzun bir tartışma konusu olur. Open Subtitles كلٌ من إفادة شهود العيون والاعتراف نفسه يمكن ان يكون عرضة لجدل طويل في محكمة
    Kraliçe mahkemeye katılmadığı için danışmanı Piskopos Fisher mahkemeye bir açıklama yapmak istedi. Open Subtitles بغياب الملكة طلب منا محاميها الأسقف فيشر أن نقدم إفادة في هذه المحكمة
    İfade vermeniz gerekirse size haber veririz. Open Subtitles من الأفضل أن تذهب للمنزل سيدتي وإذا إحتاجنا إفادة سوف نتصل بك
    İfade veya tüm işi kolaylaştıracak ne varsa imzalayacağım. Open Subtitles سأوقع إفادة أو أي ما يلزم لجعل الأمور أسهل
    İtirafta bulunmamı istiyorlardı, babam ve diğer doktorların belli başlı hastaları yanlış tedavi ettiğini gösteren bazı gerçeklerin varlığından haberdar olduğuma dair bir ifade istiyorlardı. Open Subtitles أرادوا مني الإدلاء بإعتراف إدلاء إفادة بأنّي أملك معلومات وأنّي لست مستهجنًا بعض الحقائق
    Konuştuğumuz her şeyi kaydetti, sonra da aleyhime ifade verdi. Open Subtitles سجّل كلّ محادثة دارت بيننا، ثمّ قدم إفادة كاملة.
    Konuştuğumuz her şeyi kaydetti, ve aleyhime ifade verdi. Open Subtitles سجّل كلّ محادثة دارت بيننا، ثمّ قدم إفادة كاملة.
    Michael Hamilton' un vermiş olduğu ifade kopyaları masanda duruyor. Open Subtitles هناك نسخ من إفادة مايكل هاملتون على مكتبكِ
    O ayyaşın ifadesini almam gerek. Hangi hastaneye götürdüler? Open Subtitles سأحتاج إلى إفادة المتشرد أيضاً إلى أيّ مستشفى أخذوه؟
    O evsizin ifadesini almam gerek. Hangi hastaneye götürdüler? Open Subtitles سأحتاج إلى إفادة المتشرد أيضاً إلى أيّ مستشفى أخذوه؟
    Konuşur konuşmaz ifadesini hemen alalım. Open Subtitles إذن، يجب أن نحصل على إفادة منه، صحيح؟ بمُجرّد أن يتحدّث.
    Peki, tüm çalışanların ifadesi alınsın. Özellikle anahtarı olanların... Open Subtitles حسناً، دعونا نحصل على إفادة جميع الموظفين، وخصوصاً الذين معهم المفاتيح
    - Ne tanığı? Sayın Yargıç, elimde suç mahalinde bulunan herkesin yeminli ifadesi var. Open Subtitles سيادة القاضي، يوجد بين يدي إفادة مكتوبة مشفوعة بقسم
    Müdür Humson kısa bir açıklama yapacak ve lütfen, bitince soru olmasın. Open Subtitles السجان هامسون سيعطى إفادة موجزة عما حدث و لو تفضلتم ، لا أسئلة فى النهاية شكراً لكم
    Tasha'nın ifadesine göre siz ikiniz partiyi terk ettiniz annenin arabasını çaldınız ve Valerie Gilbert'un evine gittiniz. Open Subtitles إفادة تاشا تقول ,بأنكما الإثنتان تركتما الحفل وسرقتم سيارة أمكِ
    Öldürmekle tehdit ettiğin için seni olay yerinden kaçıran şoför ifadesinde her şeyi anlattı. Open Subtitles ... لدينا إفادة سائِق المخرج والذي إتّصلت به أنت قبل إطلاق النّأر
    Tamam. Burada kal. İfadeni alacağım. Open Subtitles حسناً،ابقي هنا وانا سأحتاج إفادة منكِ،هيا بنا
    Bu eğlenceli. Canlı ve mutlu hissetmekten daha yararlı ne olabilir? TED و هذا ممتع، و ماذا يمكن ان يكون اكثر إفادة من الاحساس بالحياة و المرح
    - Mahkemeye ifadelerini gönderdiler. Open Subtitles إفادة أن روني يمتصّ دمّهم كليا.
    Avrupa'daki 2 Haziran Hareketindeki yoldaşlarına daha faydalı olacağını söyledi. Open Subtitles لقد قالت أنها ستكون أكثر إفادة في أوروبا مع رفاقها.
    Sayın Yargıç... yani Rod, elimizde yeni işten çıkartılan 18 çalışanın UİİK altında korumalı ortak faaliyetinde olduğunu gösteren yazılı ifadeleri var. Open Subtitles سيدي القاضي.. أقصد رود لدينا إفادة 18 موظف مفصول مؤخرًا
    Olaydaki durumunuzu anlatan ifadenizi kayda geçmemiz gerekiyor. Open Subtitles كل ما نحتاج إليـه هو إفادة منك تصف مشاركتك في الحادث
    Bay Bratcher'in dediğine göre, Rainey'in ifadesiyle asla dalga geçmemiş. Open Subtitles قال السيد براتشر أنه لم يسخر أبدًا من إفادة ريني
    Savunma avukatı şimdi görgü tanığının ilk ifadesinin doğruluğunu sorgulayacak. Open Subtitles محامي الدفاع يتحدى الآن صحة إفادة الشاهد الأولى،
    Bana anlatacağınız herhangi birşey harfi harfine ifadene geçebilir ve davanızı etkileyebilir. Open Subtitles و هل أخبرك أن أي شيء ستخبريني به سيعتبر بمثابة إفادة في قضيتك ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus