"إفادتك" - Traduction Arabe en Turc

    • ifadeni
        
    • ifadenizi
        
    • ifade
        
    • ifaden
        
    • ifadende
        
    • İfadeniz
        
    • İfadenin
        
    Sana söyleyince ileriye çık ve mahkemeye ifadeni ver. Open Subtitles عندما أدعوك، تتقدم لتقدّم إفادتك في المحكمة.
    Senin ifadeni mahkemeye sunacağım. Orada her şeyi anlatacaksın. Open Subtitles سوف أقدّم إفادتك في المحكمة، حيث ستروي كلّ شيء.
    İfadenizi düzeltmek ister misiniz, Dedektif Chandler? Open Subtitles هل أنتِ مهتمة بتعديل إفادتك محققة تشاندلر؟
    Dün gece hakkındaki ifadenizi aldıktan sonra bebeğinizle evde dinlenebilirsiniz. Open Subtitles أودّ إفادتك الكاملة عن ليلة الأمس، ومن ثم تحصلين على راحة في المنزل أنتِ وصغيرك
    - Evet, ama yapıyoruz işte. İstersen, karakola gelip... - ...ifade verebilirsin. Open Subtitles نحن نعتقد يمكنك أن تأتي للمركز لتقدم إفادتك
    Merkeze gelip söylediklerini yazılı ifaden olarak imzalamanı istiyoruz. Open Subtitles سنود منك الحضور إلى المركز للتوقيع على إفادتك لتأكدي ما قلتيه لنا
    Ama ifadende eski kocanı yatak odana davet ettiğin yazıyor. Open Subtitles ولكن في إفادتك قلتِ بأنّك دعوت زوجك السابق إلى غرفة نومك
    İfadeniz, tahmin edeceğiniz üzere kazadan sağ kurtulan tek kişi olduğunuz için bizim için son derece önemli. Open Subtitles إفادتك الحالية على قدر كبير من الأهمية بالنسبة إلينا باعتبار أنك الناجي الوحيد من ذلك الحادث
    - İfadeni değiştirmek istemediğine emin misin? Open Subtitles هل أنتَ واثق من عدم رغبتك بتغيير إفادتك ؟
    Ben gidip kamerayı getireyim ve ifadeni kaydedelim. Open Subtitles سوف أذهب لأُحضر كاميرا الفيديو، وسنقوم بتسجيل إفادتك.
    Aslına bakılırsa, Cinayet Büro ifadeni almadan gitmene izin veremeyiz. Open Subtitles في الحقيقة، لا يُمكننا أن نُطلق سراحك. ليس حتّى أن يحصل قسم مكافحة الجرائم على إفادتك.
    İfadeni yazacağız sonra imzalaman için dairene gönderirim. Open Subtitles سنكتب إفادتك سأحضرها إلى شقتك لاحقاً من أجل أن توقعيها
    Tamam, güzel. Öyleyse yarın sabah buraya geliyorsun. Tüm ifadeni kayda alacağız. Open Subtitles حسناً، جيد، غداً صباحاً ستأتي هنا وستسجل إفادتك بالكامل
    Uğrayıp ifadeni alırım. Open Subtitles سوف أمر عليك لاحقاً لأخذ إفادتك
    Buraya ifadenizi vermek için geldiğinizi varsayıyorum, Open Subtitles الآن، أتخيّل بأنّك هنا لتقدّمى إفادتك
    Arkanızdaki çavuş hemen ifadenizi alacak. Open Subtitles و العريف خلفك سيأخذ إفادتك هذه المرّة
    Siz de ifadenizi değiştirmek ister misiniz, Bay Pulito? Open Subtitles إذا أنت ترغب بتغيير إفادتك أيضاً
    Efendim, merkeze gelip bize ifade vermeniz mümkün mü acaba? Open Subtitles سيدي , لقد كنا نتساءل ما إذا كان يمكنك الذهاب معنا إلى مركز المدينة , و منحنا إفادتك
    Tutuklanmanızın ardından yargıca verdiğiniz ifade işimizi kolaylaştırmıyor. Open Subtitles بعد إعتقالك إفادتك لقاضي التحقيق لا تساعدنا.
    Dur tahmin edeyim, ifaden karşılığında anlaşma talep ediyorsun? Open Subtitles ولنفترض أنك تريد صفقة مقابل إفادتك
    Çoktan ifaden alındı. Open Subtitles لقد تحصّلوا مسبقاَ على إفادتك
    Tamam. Çünkü ifadende "Önemli gibi görünüyordu" demişsin. Open Subtitles حسنا، لأنك في إفادتك قلت إن الأمر بدا مهما
    İfadeniz başlıca bir yalandı. Open Subtitles إفادتك كانت كذبة
    Amacımız, vereceğiniz son ifadenin netliğini korumasını sağlamak. Open Subtitles الفكرة هي الحفاظ على الوضوح في إفادتك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus