Bilmiyorum. Bana sorarsan iftira. | Open Subtitles | لا أدري، لكنّه إفتراء لعين في رأيي |
Bu bir iftira. | Open Subtitles | بما في ذلك تهم الإغتصاب هذا إفتراء |
Bu çok çirkin bir iftira! | Open Subtitles | ذلك إفتراء واضح |
Bir tek yazdığım şey yanlış olursa bu iftiraya girer. | Open Subtitles | هذا يكون إفتراء عندما يكون ما كتبته غير صحيح |
Şikayetinin kendisine karşı hakaret davası açılmasına neden olacağını savunabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نناقش أن شكواها تعطينا الحق لنرفع دعوى إفتراء ضدها |
Bu korkunç bir yalan. Sadece yalanlarla dolu değil mağazada çok hoş karşılanan bir gazeteci tarafından kaleme alınmış bir makale. | Open Subtitles | هذا إفتراء جسيم ليس فقط لأنها كومة أكاذيب، |
Bu, çok çirkin bir iftira. | Open Subtitles | هذا إفتراء مهين |
Durumu manipülasyon etmek için iftira atılıyor ve şantaj yapılıyor! | Open Subtitles | هذا إبتزازٌ و إفتراء... عن طريق التلاعب بحالته! |
İftira. | Open Subtitles | إفتراء |
Tamamen iftira. | Open Subtitles | محض إفتراء |
İftira! | Open Subtitles | إفتراء |
- Kuru iftira. | Open Subtitles | ذلك إفتراء |
- Yaptığınız iftira atmak. | Open Subtitles | هذا إفتراء |
İftira! | Open Subtitles | -هذا إفتراء |
Bu bir iftira! | Open Subtitles | هذا إفتراء! |
Sevmediğiniz bu adamla ilgili her iftiraya, her kötü söze inanmaya hazırsınız. | Open Subtitles | أنتِ مستعدة لتصديق أي إفتراء يقال عن هذا الرجل الذي تحتقرينه |
- ama bu sevginin bir ifadesidir. - Bu bir hakaret! | Open Subtitles | ـ لكن هذا هو التعبير عن الحُب ـ إفتراء! |
Kulağıma skandal nitelikte, bir yalan çalındı. | Open Subtitles | إفتراء ذو طابع أكثر فضائحية ... وصل إليّ |