"إقناعها" - Traduction Arabe en Turc

    • Onu ikna
        
    • ikna etmeye
        
    • ikna etmek
        
    • sağlayacaksın
        
    • ikna etmelisin
        
    Seninle kalması için Onu ikna etsen de sana yetmeyecek. Open Subtitles ‫حتى إن استطعت إقناعها ‫بالاحتفاظ بك، فلن تعود كافية أبداً
    Doktor enazından evine telefon etmesi için Onu ikna etmeye çalışmış. Open Subtitles وخلال العشاء حاول الطبيب إقناعها بأن تتصل بمنزلها على الأقل .
    Buradayken güvende olduğuna ikna etmeye çalıştım onu ama aynı safta olduğu kişileri karşı safta görmekte ısrar etti. Open Subtitles حاولتُ إقناعها بأنّها بمأمن هنا لكنّها لمْ تكفّ عن البحث عن أعداء في الوقت الذي هي فيه بين أصدقاء
    Hayatımızın sadece tehlikeden ibaret olmadığına ikna etmeye çalışıyorum. Open Subtitles أحاول إقناعها أن حياتنا ليست خطر هنا فقط
    Şimdi sadece teslim olması için ikna etmek kaldı. Open Subtitles الأن كل ماعلينا فعله هو إقناعها للتسلم نفسها
    —Şey ikna etmek birkaç saat sürdü ama ısrarcıydım. Open Subtitles استغرق الأمر ساعتان من أجل إقناعها... لكنّني كنتُ مثابراً
    Önce yemi ısırmasını sağlayacaksın, sonrası için sana bilgi vereceğiz. Open Subtitles عليكِ أولاً إقناعها بتولّي القضيّة، ثمّ سنُعلمك بالبقيّة بعد ذلك
    Seçeneklerimize bakacak olursak, en azından bizi bir şekilde koruması gerektiğine Onu ikna etmelisin. Open Subtitles حسنا، نظرا لخياراتنا أعتقد بأن عليكِ على الاقل محاولة إقناعها
    Pozisyonlar konusunda Onu ikna etmeye çalışıyorum. Open Subtitles يحاولون إقناعها بالقيام بتغيرات في البيع
    Denerim. Ama istemediği şeye Onu ikna edemem. Open Subtitles سأحاول، لكنّي لا أستطيع إقناعها بفعل شيء لا ترغب هى به.
    Bu Charmed Ones gerçekten kötü olduğunu Onu ikna etmeye yardımcı olabilir. Open Subtitles يمكن أن يساعد في إقناعها أن المسحورات حقاً أشرار
    - Yok zaten. Ama Onu ikna edebileceğimi sanıyorum. Open Subtitles نحن لا نتحدث لكن أعتقد أنه يمكننى إقناعها
    Hayır, Onu ikna etmen dua etmenden daha yararlı bir şey. Open Subtitles لا .. قصدت إقناعها وأن هذا أكثر من مجرد دعوة
    Ne demeye çalışıyorsun? Onu durması için ikna etmeye çalışma, çünkü başarılı olamazsın. Open Subtitles لا تحاول إقناعها بالتوقّف لأنه لا يمكنك ذلك
    Onu bulursam kendisine dönmeye ikna etmeye çalışacağım ve, bilirsin davayı kendi yolunada gitmeye bırakacağım. Open Subtitles إن وجدتُها، سأحاول إقناعها بأن تسلم نفسها وإيداع القضيّة للمحاكمة
    Tek sorunum onu burada kalmaya ikna etmek. Open Subtitles مشكلتي الوحيدة الآن هي إقناعها بالبقاء
    Belki de Onu ikna etmek için o kadar uğraştı ki, DKK'den birisi onun bağlılığını sorgulamaya başladı. Open Subtitles ربما حاول جاهداً إقناعها, وأحد أفراد الـ "دي كيه كيه" بدأ يشكك في ولائها
    Onu ikna etmek zor olurdu. Open Subtitles إقناعها بذلك، سيكون طموحاً مُبالغ به.
    Önce yemi ısırmasını sağlayacaksın, sonrası için sana bilgi vereceğiz. Open Subtitles عليكِ أولاً إقناعها بتولّي القضيّة، ثمّ سنُعلمك بالبقيّة بعد ذلك
    Sadece onu çıkmanın evlilikten daha iyi olduğuna ikna etmelisin. Open Subtitles أنت فقط حصلت على إقناعها بأن التاريخ هو أفضل من الزواج.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus