Geleceğimiz için bunu yapmalısın zırvalıklarıyla beni ikna etmeye çalışma. | Open Subtitles | لا تحاول إقناعي بأن أقوم بذلك من أجل مستقبلهم |
İki tane yiyerek beni sevdiğine ikna etmeye çalıştığını ama aslında sevmediğini sandım. | Open Subtitles | بأكلك قطعتين بأكملهما، ظننت أنك كنت تحاول... إقناعي بأن الطعام أعجبك، ولكنه لم يعجبك بحق، |
"Sonsuza kadar" gibi ılık yazılar oydurmaya ikna etmeye çalıştılar. | Open Subtitles | لقد حاولوا إقناعي بأن أقوم بنقش شئٍ غريبٍ على الساعة مثل " إلى الأبد" |
Tru gelmemem için beni ikna etmeye çalıştı ama lisenin bittiğini söyledim. | Open Subtitles | ( ترو ) حاولت إقناعي بأن لا أظهر اليوم .. ولكنني أخبرتها بأن الدراسة إنتهت يمكنها الإسترخاء |
Bay Popper, Tavern'ı satmam için beni ikna etmeye çalışıyorsanız maalesef vaktinizi boşa harcıyorsunuz. | Open Subtitles | سيد (بوبر), أذا كُنتَ تحاول إقناعي بأن أبيعُ لكَ المطعم أخشى بأنكَ تضيعُ وقتَك |
Peter beni kalıp adaletle yüzleşmeye ikna etmeye çalıştı. | Open Subtitles | بيتر) حاول إقناعي بأن أبقى) وأن أواجه العدالة. |
Dr. Cox, beni, herkesin eninde sonunda bir hastayı öldüreceğine ikna etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | هل تعلم بأن الدكتور (كوكس) يحاول إقناعي... بأن كل شخص سيقتل مريضاً في النهاية؟ |