"إلا القليل" - Traduction Arabe en Turc

    • çok az
        
    • kadar az
        
    • az şey
        
    • çok azımız
        
    Ama size garanti ederim, orada yapılan şeyin bilimle çok az ilgisi vardı. TED ولكن دعوني أضمن لكم أن ما تعلمتموه في مرحلة الثانوية العامة لا علاقة له بالعلم إلا القليل.
    Gerçek şu ki çok az şey biliyoruz. TED تبين لنا بالفعل اننا لا نعرف إلا القليل جدًا.
    Ve alacakaranlıkta bir ardıç çalılığı gördüğünde koşarak insan olup olmadığına bakar, çok az kaldılar. Open Subtitles وعندما يرى شجيرة في الأفق فإن يهرع لرؤية ما إذا كان بشر لأنه لم يتبقى إلا القليل.
    Merak ediyorum, neden bu kadar az pembe dizide timsah rolü var? Open Subtitles لماذا ليس هناك إلا القليل من المسلسلات التي يقوم ببطولتها التماسيح ؟
    Neden? Neden bu kadar az ilerleme kaydettik? TED لماذا؟ لماذا لم نحز إلا القليل من التقدم؟
    Uzun bir yolculuğun en başında bütün zorluklarından haberdar olsaydık, Bay McGinnis, çok azımız yola çıkardı. Open Subtitles إذا عُرفت جميع المصاعب في بداية الرحلة الطويلة يا سيد ميكجينز فلن يصعدها إلا القليل
    Kendisi ve boyutları hakkında... çok az şey bilen bir zamanı gözlemlemek zor. Open Subtitles من الصعب ملاحظة الزمن الذي لايعرف إلا القليل عن نفسه وعن أبعاده
    Asıl sorun onun hakkında çok az şeyin biliniyor olması. BEN DUNCAN-Disk Jokey, WFAD-FM. Ama muhteşem bir gitarist olduğunu biliyoruz. Open Subtitles حسنا , المشكلة أنه لايوجد إلا القليل مماعرف عنه ولكننا نعلم أنه كان عازف غيتار مميز
    Güneş şimdilik zayıf ve tutsaklarına çok az şey vaat ediyor. Open Subtitles لكنها ضعيفة الآن، ولا تعرض إلا القليل للمحصورين هنا للشتاء
    Başlarda bizden çok fazla vardı sonra çok az kaldı. Open Subtitles كان هنالك الكثير من بني جنسنا في البدايه وبعد ذلك لم يتبقى إلا القليل
    Boş ve harap binaların bulunduğu, ilkel, vahşi bir bölge ayrıca Yarımada sakinlerinin ilkel yaşamları hakkında çok az bilgi mevcut. Open Subtitles وهي منطقة برية بدائية فارغةوبهامبانِمتهالكة.. ولا يعرف إلا القليل عن طبيعة سكان الجزيرة البدايين
    Tecrübe ise başka bir şey. Sizde bu çok az var. Open Subtitles و الخبرة أمر آخر، أنت لا تملكين إلا القليل منها
    Bu cihazların birçoğu göze çarpmıyor ve o kadar az buhar üretiyor ki gençler sınıflarda bile kullanıyor, Sharpie kalemleri gibi eşyalarına, kıyafetlerine ve kitapları arasına saklayabiliyorlar. TED العديد من هذه الأجهزة يصعب ملاحظتها ولا تُصدِر إلا القليل من الدخان بحيث يتعاطاها المراهقون في الفصول المدرسية ويخبئونها في أغراض، مثل المقلمات وفي ملابسهم وفي كتبهم.
    Bu kadar az sıfat kullanarak böyle uzun bir yazı yazan adamla tanışmak istiyordum. Open Subtitles أردت مقابلة الرجل الذي يمكنه أن يكتب ورقات طويلة ليس بها إلا القليل من الصفات
    Soru yok. Ne kadar az bilirseniz o kadar iyi. Open Subtitles لا أسئلة من الأفضل ألا تعرفوا إلا القليل
    Bildiğim az şey Bilmek istediğin çok şey Open Subtitles إنني لا أعرف إلا القليل وأتشوق لأعرف المزيد
    Uzun bir yolculuğun en başında bütün zorluklarından haberdar olsaydık, Bay McGinnis, çok azımız yola çıkardı. Open Subtitles إذا عُرفت جميع المصاعب في بداية الرحلة الطويلة يا سيد ميكجينز فلن يصعدها إلا القليل
    çok azımız sağ kaldık. Open Subtitles لم ينجو إلا القليل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus