Bir süreliğine Almanca klübündeydim. Ama sadece üç kişiydik. | Open Subtitles | أنا كنت في نادي ألماني ولكن لم يكن فيه إلا ثلاثة فقط |
Takdir edersiniz ki, savaşmak için sadece üç sebep vardır. | Open Subtitles | انظر , لا يمكن أن يكون إلا ثلاثة أسباب للقتال في الحرب |
Ve bizim bildiğimize göre, bu işi sadece üç kişi yapabilir. | Open Subtitles | حسب معلوماتنا ، لا يوجد إلا ثلاثة أشخاص يمكنهم القيام بهذه المهمة |
Kuzeyliler bunları tuzağa düşürmüş ve sadece üç kişi kurtulmuş. | Open Subtitles | .... قابلت كمين يانكي ولم ينجو إلا ثلاثة |
Evliyim, dört çocuğum var ve tüm hayatımda sadece üç vajina gördüm gerçekten: | Open Subtitles | و لم أرى إلا ثلاثة أرحام في حياتي |
- Bunun dünyada sadece üç tane olduğunu okumuştum. - Evet. | Open Subtitles | -قرأت أنه لا يوجد إلا ثلاثة في العالم كله |
sadece üç tane var. | Open Subtitles | ولا توجد إلا ثلاثة منها |