Annem Lüksemburg'da bir opera şarkıcısıyken tanışmışlar. | Open Subtitles | إلتقوا عندما كانت أمي في أوبرا غنائية في لوكسمبورغ |
Onlar bir kaç yıl önce bir kilise töreninde tanışmışlar. | Open Subtitles | إلتقوا في إجتماع كنيسة قبل سنوات |
Zaten öyle tanıştılar. Babamın aslında annemin olması gereken bir kariyeri vardı. | Open Subtitles | هكذا إلتقوا , كانت لديها المهنة المتطلبة |
Orada tanıştılar. Onları balkondan gördüm. | Open Subtitles | لقد إلتقوا هناك لقد شاهدتهم من الشرفة. |
Çocuklar dinleyin... Yazın tanıştıklarını duydum. | Open Subtitles | يا شباب, ياشباب, سمعتُ أنّهم إلتقوا بعد الصيف. |
Neler konuştuklarını bilmiyorum. Sadece görüştüklerini biliyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا قالوا ، أعلم فقط أنهم إلتقوا |
İki çiftçi yolda karşılaşmışlar. | Open Subtitles | إثنيَن من المُزارعيِن إلتقوا على الطريق. |
Juan ile Krome'da tanışmışlar. | Open Subtitles | " هي و " خوان " إلتقوا في " كروم |
Ashley Madison'da tanışmışlar. | Open Subtitles | إلتقوا في أشلي ماديسون. |
Böyle tanışmışlar. | Open Subtitles | هكذا إلتقوا! |
William'ın da tanıdığı biri. Nerede tanıştılar bilmiyorum. | Open Subtitles | هناك رجل يعرفه (وليام) لستُ متأكّدة أين إلتقوا |
tanıştılar mı? | Open Subtitles | هل إلتقوا ؟ |
Şimdi başa dönüp nasıl tanıştıklarını ve nasıl üye olduklarını bulalım. | Open Subtitles | لنبدأ من البداية، ونعرف كيف إلتقوا كيف تم تجنيدهم |
Yüz yüze görüştüklerini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | إذاً تظن أنهم إلتقوا شخصياً ؟ |
Sonra Yeşua ile yolda karşılaşmışlar. | Open Subtitles | ثم إلتقوا بــ " يسوع " وهم في الطريق |