Tişörtü kimlerin aldığını bir düşünün toplumumuzun ne diyeceğini vesaire vesaire. | Open Subtitles | فلنكتب مقالاً عن المشتريين وماذا يقال عن مجتمعنا، وإلخ إلخ إلخ |
evet, evet, evet. "bağımsız büyü, Eskiler, vesaire vesaire vesaire." | Open Subtitles | أجل ، أجل ، أجل ، السحر . الغير محكوم و الكبار .. إلخ ، إلخ ، إلخ |
Woolwich, polis kulübesi, kırmızı kova, mavi kova, aptalca davranışım, vesaire... | Open Subtitles | ووليدج، كابينة الشرطة، دلو أحمر، دلو أزرق وأنا بمظهر غبي جداً، .. إلخ |
İyi haberleri duydunuz, millet. Dünyayı kurtarın, falan filan işte. | Open Subtitles | لقد سمعتم الأخبار السارة جميعاً انقذوا الأرض إلخ, إلخ, وداعاً |
falan, filan, Frasier Crane Şov, sağlıcakla kalın, güle güle! | Open Subtitles | إلخ إلخ " فريزر كرين " دمتم بصحة سعيدة وداعاً |
Kutunun içinde küçük topların rastgele aşağı düşeceği dar tüneller var, sağa ya da sola veya sola, vs. | TED | داخل هذا اللوح توجد أنفاق ضيقة تسقط من خلالها الكرات الصغيرة بعشوائية، تذهب يمنة أو يسرة، أو يسرة، إلخ. |
blah, blah, blah, blah, blah. Hep aynı şey. | Open Subtitles | إلخ, إلخ, إلخ, من هذه الهرطقات. |
Evet, mavi ve sarı bla bla bla, vıdı vıdı vıdı. | Open Subtitles | أجل، تقصدين لونه المائي والأصفر... و، و، و، إلخ، إلخ، إلخ |
Ve her şeye bakmamız gerekiyor: Daha fazla AIDS vakası, grip vb. | TED | وقد قمنا بالنظر على كل شيء حيث ازدادت حالات الإيدز, الزكام , إلخ |
Tamam, harika. Nehre gideriz, sonra vesaire vesaire yaparız, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً, عظيم, و من ثم نرمي بالخاتم إلى النهر المصهور و إلخ إلخ, صحيح؟ |
Harika bir askerdi, insanlar onu severdi, vesaire, vesaire... | Open Subtitles | , لقد كان جندى جيد , لقد أحبه الناس . إلخ إلخ إلخ |
Merak etmeyin. Tamamen uygun Biyolojik Mühürleme-3 protokollerine göre mühürlendi. vesaire, vesaire. | Open Subtitles | ليست طريقة لكنه غلّف و علّب 3 مرّات إلخ إلخ |
Bizim neden en büyük ve en güvenilir şirket olduğumuzu gösteriyor. vesaire, vesaire. | Open Subtitles | مما يظهر لكم سبب تميزنا وكوننا الأفضل والأقدر إلخ إلخ |
10 muhtemel çıkış yeri 20 farklı senaryo var alarmlar, köpekler, misafirler vesaire. | Open Subtitles | ولديّ 10 مخارج ممكنة و20 سيناريو مختلف أجراس الإنذار, الكلاب ضيوف, إلخ |
Başkandan size özgürlük madalyası, sertifika şükran mektubu, davetiye, falan filan. | Open Subtitles | من المفترض أن أعطيكما وسام الرئاسة للحرية شهادة أمة ممتنة, إقامة ليله في فندق لينكولن إلخ, إلخ, إلخ, إلخ |
Evet burnun kanayacak, uykun gelecek ve saçın beyazlayacak, falan filan! | Open Subtitles | نعم ، أنفكِ ينزف ، و تنامين و شعركِ رمادي ، إلخ إلخ إلخ |
İşbu sözleşmenin geçerliliği alıcı ve satıcının karşılıklı yapacağı falan filan... | Open Subtitles | إذن، موافقة الشركة على هذا العقد مشروطة بالمشتري والبائع.. والحصول على إلخ، إلخ، إلخ.. |
Verilerimiz var. Ortalama gibi basit matematik işlemlerini yaptılar vs. vs. | TED | يجرون رياضيات بسيطة، بحساب المتوسط، إلخ، إلخ. |
BG: Bu çok anlaşılır, beyin hassas, vs. | TED | برونو: هذا مفهوم، لأن الدماغ هو حساس ورقيق، إلخ. |
blah, blah, blah. | Open Subtitles | إلخ... إلخ... إلخ |
Başkan Kane' nin olaylar yatışıncaya kadar gözden uzakta olmasının gerekliliğine karar verilmiştir, bla, bla. | Open Subtitles | قررت أن يبقى العمدة بعيداً عن الأنظار قليلاً حتى يستوي الغبار إلخ إلخ |
Ve sıradışı olan, bu içgüdüyü deniz memelileri ile paylaşırız. tüm deniz memeleri: yunuslar, balinalar, deniz aslanları, vb | TED | ومن المذهل أننا نشترك في هذا الميكانيزم مع الثديات البحرية كل الثديات البحرية: الدلافين، الحيتان، الفقمات، إلخ. |
CA: Ama sen tam anlamıyla henüz Web mekanizmalarını çözmedin, ve benzeri | TED | كريس أندرسون: لكن أنت لم تطور بشكل كامل آلية شبكة الويب، إلخ. |