Emirlere uymadığı için Seyahat izni derhal iptal edildi. Evet, Efendim! | Open Subtitles | لقد تجاوز رخصته ، الشيء الذي سبب في إلغائها على الفور |
Bu geceki planlarım iptal oldu ve kesinlikle partiye gelebilirim. | Open Subtitles | خططي الليلة تم إلغائها و يمكنني تماماً الحضور للحفلة. |
Lanet olası parti iptal edildiği için asla gönderilmeyen bir davetiyeydi. | Open Subtitles | إنها كانت دعوة لم يتم إرسالها، لأن الحفلة اللعينة تم إلغائها. |
Milli Güvenlik Kurulu'nun emriyle bu operasyon iptal edilmiştir. | Open Subtitles | هذه العملية تم إلغائها بواسطة مجلس الامن القومي |
Geass'ım onun üstünde işlememekle kalmıyor bir Geass etkisini iptal ediyor. | Open Subtitles | إذا ليس فقط لا تعمل الجياس عليه بل ويمكنه إلغائها |
Washington'da planlanmış tüm ameliyatlar hiç bir açıklama olmadan iptal ediliyor. | Open Subtitles | جميع العمليت الجراحية على مستوى العاصة تم إلغائها ، و لن يكون هناك تصريح بتفسير. |
M.S. 393-426 arası oyunları iptal etmeleriyle... | Open Subtitles | حتى تم إلغائها منذ عام393 إلى عام 426 قبل الميلاد |
Tek bir telefonla, öğleden sonra programınızda olan ifade alımının iptal edildiğini öğrendim. | Open Subtitles | باتصال واحد يمكنني اكتشاف أن الإيداعات التي رتبت لها للعمل هذه الظهيرة تم إلغائها |
Çünkü 24 saat öncesinden iptal etmediğimiz her randevu için param yanıyor. | Open Subtitles | ولا يمكننا إلغائها لأني أخسر المال في كل مرة لا نُلغي الحجز قبل 24 ساعة. |
Dün bütün görüşmelerini neden iptal ettiğini biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفين سبب إلغائها جميع مواعيدها البارحة؟ |
Ne yazık ki bütün izinler iptal edildi ama terfi olabilmen için senin arkanda olacağım çünkü sen diğerlerinden daha çok hak ediyorsun. | Open Subtitles | لو تركها الجميع سيتم إلغائها للأسف، ولكن سيضعك في مكان قوي من أجل الترقية لأنك المتنافسين الآخرين أقل درجة منك. |
Bu akşam ki son otobüs iptal edildi, bu yüzden geceleyin terminalde kalmak zorunda kaldım... | Open Subtitles | أخر حافلة ليلة أمس تم إلغائها لذا , عليّ أن أبيت هنا في المحطة |
Kimsenin gelmediğini ve odaların iptal edildiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أن لا أحد قام بتسجيل الدخول والغرف تم إلغائها |
Olimpiyatlarda burada yarışacaktım. - Onlar iptal edilmeden önce. - Yalan söylemiyorsun değil mi? | Open Subtitles | كان من المفترض أن أتسابق هنا في الأولمبيات، قبل أن يتم إلغائها |
Tüm askeri etkinliklerin iptal olduğundan emin olun. | Open Subtitles | تأكدى من أن جميع الاحداث العامة يتم إلغائها وكذلك الأحداث العسكرية. |
Cadılar Bayramını iptal ettiği için... kötü bir mektup, Dekan Munsch'a. | Open Subtitles | رسالة رسمية لاذعة للعميدة " مونش " بسبب إلغائها لعيد الهالويين |
O şirkette şoför olan bir adamla konuştum ve kontratın iptal olacağına dair söylentiler duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | رجل تحدثت معه يتاجر بالاسم يقول إنه يسمع شائعات بأن العقود سيتم إلغائها |
Öğrenci sportif faaliyetlerinin ya tarihleri değiştirildi, ya da hepsi iptal edildi. | Open Subtitles | وتم تأجيل المسابقات الرياضية للطلبة * أو إلغائها تماما |
Dersler tüm dönem boyunca iptal edildi. | Open Subtitles | الدروس تم إلغائها للفصل الدراسي بأكمله |
Onlara partinin iptal olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | فقط سأخبرهم ان الحفلة تم إلغائها |
Kölelik bir günah olduğu için İngiltere'de yasal olarak kaldırılmıştır ve yakında bütün Kraliyet Kolonileri'nde aynı uygulamayı bekliyorum. | Open Subtitles | ، العبوديّة خطيئة و لهذا السبب تمّ إلغائها قانونياً في إنجلترا و أنا أتوقع ، أنّها قريباً ستلغى في جميع المستعمرات التابعة للتاج البريطاني |