Piyano gelene kadar odadaki hiçbir şey senin veya başkası için önemli değildi. | Open Subtitles | لا شيئ عنى شيئا لك إلى أن جاء ذلك البيانو أو له أو لأي شخص آخر |
Sonraki vardiyanın adamı gelene kadar adamı bulamamışlar bile. | Open Subtitles | حتى أنهم لم يجدو الرجل إلى أن جاء واحد من الرفاق القادمين لمناوبتهم |
Misyoner gelene kadar, Derati' de her şey çok iyiydi. | Open Subtitles | ،"الحال كان على ما يرام فى "دراتي إلى أن جاء ذلك القس |
Ta ki bir gün Zodanga hükümdarı kum fırtınasından çıkıp gelene kadar. | Open Subtitles | "إلى أن جاء يوم أصبح فيه حكام (زودانغا) محاصرين في عاصفة رميلة،" |
Moss gelene kadar Eksi Bir en iyi kelime avcımızdı. | Open Subtitles | (فقد كان أفضل مهجيءٍ للكلمات إلى أن جاء (موس |