Binaya girerken seni lobide gördüm ve şu anda çok önemli bir toplantıya.. | Open Subtitles | في الممر في طريقي أنا متجه إلى اجتماع هام |
Kennedy kardeşini Sovyet büyükelçiyle başka bir toplantıya daha gönderdi. | Open Subtitles | بعث كينيدي بشقيقه إلى اجتماع آخر مع السفير السوفياتي |
Çavuş.. ...acil bir toplantıya çağrılıyorsunuz. | Open Subtitles | أيها الرقيب ، لديك مكالمة للحضور إلى اجتماع المشرفين |
Kar amacı gütmeyen bir kuruluştan daha hızlı inovasyon yapabilirim çünkü bir zımbayı oynatmak için toplantı yapmam gerekmiyor. | TED | أستطيع الابتكار أسرع من العمل غير الربحي، لأني لا أحتاج إلى اجتماع حتى أغير مكان دباسة. |
Kesinlikle haklısın Doktor. Ama şu anda çok kritik bir toplantıya girmek üzereyim. Tamam mı? | Open Subtitles | اوافقك تماماً ولكني ذاهب إلى اجتماع مصيري الآن سأكون في مكتبك بالصباح |
Çünkü bu hafta veli toplantısına katılmam gerekti. | Open Subtitles | إلى اجتماع الوالد والمعلّم هذا الأسبوع |
Sanıyorum ki bu akşam bir toplantıya gideceğimi bilmelisin. | Open Subtitles | أظن أنك يجب أن تعلمي أني سأذهب إلى اجتماع الليلة |
Neden polis bu bulup yakalarken bir toplantıya katılmıyorsun? | Open Subtitles | إذاً لماذا لا تذهب إلى اجتماع بينما هم يذهبون و يعثرون على ذلك الرجل كاريك؟ |
Konu şöyle, şu an çok önemli bir toplantıya girmek üzereyim ve o çantanın içinde hemen ihtiyacım olan çok önemli belgeler var. | Open Subtitles | اسمعيني، أنا على وشك الدخول إلى اجتماع مهم جداً لذا هناك مستندات مهمة جداً أحتاج إليها في الحال. |
Bu öğlen bir toplantıya gittim. | Open Subtitles | حسناً، ذهبت إلى اجتماع بعد ظهر هذا اليوم، |
Ateş aldığımızda Marjah'taki bir toplantıya gidiyorduk ve bir mermi kamyonumuzun yakıt deposuna geldi. | Open Subtitles | كُنا في طريقنا للذهاب إلى اجتماع حينما قابلنا وابل نار وأصابت طلقة خزّان وقود الشاحنة |
Cuma öğleden sonrası, 2009 Noel'inden birkaç gün önce. San Francisco'daki bir tüketici ürünleri şirketinin operasyon müdürüydüm ve devam etmekte olan bir toplantıya çağırıldım. | TED | مساء الجمعة، قبل أيام قليلة من عيد الميلاد لعام 2009. كنت مدير دائرة العمليات في شركة منتجات استهلاكية في سان فرانسيسكو وتمت دعوتي إلى اجتماع كان قد بدأ مسبقاً. |
Beni böyle bir toplantıya götürdü. | Open Subtitles | لقد أخذتني إلى اجتماع مشابه لهذا. |
Şimdi bir toplantıya giriyorum. | Open Subtitles | أنه فُصل. اعتذر، سأذهب إلى اجتماع الآن. |
- Bu sabah bir toplantıya mı gittin? | Open Subtitles | هل ذهبت إلى اجتماع هذا الصباح ؟ فعلت. |
- Bu sabah bir toplantıya mı gittin? | Open Subtitles | هل ذهبت إلى اجتماع هذا الصباح ؟ فعلت. |
Mataranı bir toplantıya getirmen bir nevi hiç hoş değil. | Open Subtitles | ...إلى اجتماع هو بالفعل نوع من إنه تصرف سيء |
Herkes canı istediği gibi toplantı ayarlayabiliyor mu? | Open Subtitles | اذن الآن .. أي شخص يمكنه دعوتنا إلى اجتماع |
Kampüsteki eşcinseller toplantısına katılmam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن اذهب إلى اجتماع (منظمة (كامبِس برايد |