"إلى البيت و" - Traduction Arabe en Turc

    • Eve
        
    • Evine
        
    Eve gittik ve ben plağın iki yüzünü de yarım saatte öğrendim. Open Subtitles اه، نعم. ذهبنا إلى البيت و تدربت على الأغنية لمدة ساعة ونصف
    Beni Eve götürdü. Ama önce başka bir yere götürdü. Open Subtitles أخذنى إلى البيت و لكنه كان قد أخذنى إلى مكان آخر أولاً
    Eve girdim ve bir süre oturup düşündüm. Open Subtitles ثم دخلت إلى البيت و جلست هناك أفكر للحظات
    Neden karını Evine götürüp bu işi bana bırakmıyorsun? Open Subtitles لماذا لا تأخذ زوجتك إلى البيت و تترك لى تناول هذا الأمر ؟
    Evlen, sade bir tören yap, git Evine, uyu. Open Subtitles تزوجي، في مراسم هادئة وبعد ذلك اذهبي إلى البيت و نامي.
    Evet, Eve gidip şöyle demek hoş değil: "Bugün ne oldu bil? Open Subtitles أنا اعلم أنه ليس ممتعا ان تعود إلى البيت و تقول خمنو ماذا حدث اليوم
    Eve git ve babana ağla. Open Subtitles أذهبي إلى البيت و أبكي عن أبيك . لا تبكي هنا ؟
    Eve gider ve kitabı okur, ve onu çok esrarengiz bulur. Open Subtitles لذا رجع إلى البيت و قرأ سِفر الأعمال و كان الأمر, كما تعلم, خارقا للطبيعة
    Evet. Eve gidip her şeyimi saklama isteği duyuyorum. Open Subtitles يجعلني اريد ان اذهب إلى البيت و اغلق كل شيء
    Sonra Eve dönüp "Pederi onurlandırmamı" söyledi. Open Subtitles ثمَ قالَ لي أن أذهبَ إلى البيت و أحترمَ والدي
    Ondan sonra, 40 harika yıI için konuşma yapacaklar, ondan sonra Eve gidip... Open Subtitles وبعد أن يشربا نخب أربعين عاماً رائعة قضياها معاً سيذهبان إلى البيت و...
    Eve, elinde ona verdiğim dergiyle geldi. Open Subtitles لقد وصلت إلى البيت و تحمل المجلّة التي أعرتها لها
    Şey, sen hiç müşterilerini tokatlamak istemedin mi, onlara Eve gitmelerini ve bunu düzeltmelerini söylemedin mi? Open Subtitles حَسناً، إياك أبداً فقط اريدُ صَفْع زبائنِكَ، أخبرْهم ان يعودوا إلى البيت و ُنظّمُه؟
    Eve dönüp onunla ilgilenmem gerektiğini hissediyorum. Open Subtitles أشعر بأننى أريد أن أعود إلى البيت, و أبحث عنه
    Eve dönüp onu aramalıyım. Open Subtitles أشعر بأننى أريد أن أعود إلى البيت, و أبحث عنه
    Partiden önce yapacağımız milyonlarca iş var, Julie, bu yüzden Eve gelirken durdum ve tüm malzemeyi aldım. Open Subtitles عندنا مليون شيء نفعلة قبل الحفلة، جولي توقّفت وانا في طريقي إلى البيت و إشتريت كلّ المواد
    "Eve bira kokarak gelirsem, babamın seni pataklayacağından korkuyorsun." Open Subtitles أبى سيركل مؤخرتك لو أننى رجعت إلى البيت و رائحة البيرة تفوح منى
    Sonunda Evine gidersin yatarsın, gözlerini yumarsın. Open Subtitles و أخيرا تستطيع أن تذهب إلى البيت, و تدخل في الفراش, و تغمض عينيك
    Herkes Evine gitsin... bulabildiği kadar nakit bulsun, tamam mı? Open Subtitles أطلب من الجميع الذهاب إلى البيت و أن يجمع ما يستطيع من مال يجده, اتفقنا؟
    Evet, sanık geceleri kızın Evine gitmekten hoşlanırdı. Özellikle maktul içkiliyken, ki o gece sarhoştu. Open Subtitles أجل , كان يعود إلى البيت و هو ثمل و لكنّها كانت ثملة أيضاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus