Seni hücreye sürükledikleri zaman bu deneyin bir parçası değil miydi? | Open Subtitles | هل كان جزءاً من التجربة عندما قاموا بسحبك إلى الحبس الأنفرادي ؟ |
Bir dahaki olayında ise bir aylığına tek kişilik hücreye kapatılırsın. | Open Subtitles | وفي المرة المقبلة عندما تحصل لك حادثة سوف تذهب إلى الحبس الإنفرادي لشهر كامل |
Hafızasını tazelemesi çin bunu hücreye kapatın. | Open Subtitles | خذوه إلى الحبس لإنعاش ذاكرته |
Memur bey, lütfen Bay Gambini'yi gözaltına alın. Kefalet 200 dolar olarak belirlenmiştir. | Open Subtitles | أيها الحاجب، من فضلك خذي السيد غامبيني إلى الحبس ستكون كفالته 200 دولار |
Neden bu davetsiz misafirleri o anda gözaltına almadınız? | Open Subtitles | لماذا لم تأخذ هذة النساء إلى الحبس في الحال ؟ |
Müdür seni yine diğerlerinin yanına transfer ediyor. | Open Subtitles | آمر السجن سيعيدك إلى الحبس العام. |
Müdür seni yine diğerlerinin yanına transfer ediyor. | Open Subtitles | آمر السجن سيعيدك إلى الحبس العام. |
Onu hücreye kapatın! | Open Subtitles | خذوه إلى الحبس الإنفرادي |
Götürün bunu hücreye! | Open Subtitles | خذه إلى الحبس الانفرادي |
Götür onu hücreye. | Open Subtitles | خذه إلى الحبس الانفرادي |
- Diğerini de hücreye götür. | Open Subtitles | خذ هذا إلى الحبس الانفرادي |
Warden çok sinirli, onu tek kişilik bir hücreye alıyor. | Open Subtitles | (واردن) غاضب، إنه يقوم بنقله إلى الحبس الإنفرادي |
Müdür çok sinirli, onu tek kişilik bir hücreye alıyor. | Open Subtitles | (واردن) غاضب، إنه يقوم بنقله إلى الحبس الانفرادي |
Bunu hücreye görürün. | Open Subtitles | خذوا هذه إلى الحبس الانفرادي |
İkinizi birlikte gözaltına alabiliriz, böylece yolda kim olduğunu hatırlatabilirsin. | Open Subtitles | أن تدفع إلى الحبس معا، وبعد ذلك يمكنك أن أذكره من أنت. إذا أعطيت لها هذا، وقالت انها يفوز. |
Şerif, lütfen tanığı gözaltına alın. | Open Subtitles | يا حاجب، أرجو أن تأخذ الشاهدة إلى الحبس |
Onu gözaltına almamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا نقله إلى الحبس |