"إلى الدول" - Traduction Arabe en Turc

    • ülkelere
        
    Sadece Ürdün, Lübnan, Türkiye gibi komşu ülkelere göç etmediler. TED وهم لم ينتقلوا فقط إلى الدول المجاورة مثل الأردن أو لبنان أو تركيا.
    Buraya gidip sahra-altı Afrika’yı ülkelere bölebilirim. TED يمكنني أن أقسم جنوب الصحراء الأفريقية إلى الدول المكونة لها
    Harika hikayeleri var... yabancı ülkelere olan seyahatleri hakkında... Open Subtitles و لديه كل هذه القصص المذهلة . عن السفر إلى الدول الأجنبية
    Ona şunları söyledim, "Gelişmekte olan ülkelere gidip hem araştırma hem de haber yapmak istiyorum." TED وقلت لها: "أتطلع إلى الذهاب إلى الدول النامية وعمل الأبحاث وتغطية القصص في نفس الوقت."
    İlginç olan şey farklı çeşitlerde temiz enerjinin yaygın olduğu ülkelere baktığımızda, iklim kriziyle mücadelede istikrarlı bir hız sağlamış sadece birkaç ülke var. TED ما هو مثير للإهتمام هو أنه عندما تنظرون إلى الدول التي نشرت أنواع مختلفة من الطاقة النظيفة، قامت بذلك فقط عدد من الدول في وتيرة متناسقة بالتعامل مع أزمة المناخ.
    Beyler, göçmenler, yasadışı olsun olmasın, daha zengin ülkelere girmenin bir yolunu bulacaklardır... Open Subtitles يا رفاق الهجرة إما أن تكون شرعية أو لا ودائما سيجدون طريقة للدخول ...إلى الدول الأكثر ثراء
    Metallerin insanlar tarafından geri dönüştürülmesinin çok kolay oluşunun bir başka nedeni de gelişmiş ülkelerin atıklarının -- ki üzülerek söylüyorum, özellikle Avrupa'daki gibi geri dönüşüm politikalarının olmadığı A.B.D'den gelen bir çok atığın -- düşük maliyetli geri dönüşüm için gelişmekte olan ülkelere gönderilmesidir. TED ونتيجة أخرى لكون المعادن سهلة إعادة التدوير جداً من قبل الإنسان هي أن كثير من أشياءنا في العالم المتطور ويحزنني القول خاصة في الولايات المتحدة حيث لا يوجد لدينا سياسات إعادة تدوير تعمل بشكل فعّال كما هو الحال هنا في أوروبا تجد طريقها إلى الدول الناشئة لعمليات إعادة تدوير رخيصة
    Kalkınmaya yönelik bu geleneksel yaklaşımın üç önemli öğesi bulunuyordu. Birincisi; Kuzeydeki zengin ülkelerden Güneydeki yoksul ülkelere kaynak aktarımı ve beraberinde gelen reform yönergeleriydi. TED و ذلك النهج التقليدي في التنمية، يتكون من ثلاثة عناصر رئيسية، أولا نقل المصادر من الدول الغنية في الشمال إلى الدول الفقيرة في الجنوب ، مصحوبا بقائمة من الإصلاحات .
    Çoğu Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelere atılır. Open Subtitles -والكثير منه أرسل إلى الدول النامية كالهند .
    Yayılmasını sağlamıyordu ama en azından gelişmekte olan ülkelere bilgisayar getiriyordu, ve bu çocuklar hızlıca öğreniyorlardı -- İngilizce konuşmasalar bile, Latin alfabesi onlara yabancı olsa bile, hiç olmazsa balık gibi yüzebilirlerdi, TED لم تكن كثيرة لكن ذلك كان على الأقل يجلب حواسيبًا إلى الدول النامية، ويعلمنا بسرعة أن هؤلاء الأطفال -- رغمًا عن أن الإنجليزية لم تكن لغتهم، الأبجدية اللاتينية بالكاد كانت لغتهم، لكنهم استطاعوا السباحة مثل السمك.
    3 milyondan fazla ıraklı komşu ülkelere kaçtı sivil ölümlerinin sayısı 600000 olduğu tahmin ediliyor ölenler şanslı... Open Subtitles أكثر من ثلاثة ملايين عراقي كانوا قد فروا إلى الدول المجاورة. فمن المقدر أن التقييم تهمة () من الوفيات المدنية أنه يشجع على 600.000. الذين يموتون محظوظون...
    Ebola için, salgın bir hastalığın paranoyak korkusu, birkaç vakanın refah ülkelere taşınmasının ardından küresel toplumu bir araya getirdi ve sıkı calışan aşı şirketlerinin çabalarıyla şimdi elimizde bunlar var: Ebola ülkelerinde etkinlik testlerinde olan iki Ebola aşısı-- (Alkış) ve arkasından gelen yapım aşamasında olan aşılar. TED ولذا لأجل إيبولا, الخوف المرضي من العدوى المرضيَّة, متبوعةً بعدد من الحالات المنقولة إلى الدول الغنية, قادت المجتمع الدولي إلى الاجتماع, والعمل على تكريس شركات صناعة اللقاحات, والآن هذه: لقاحان للإيبولا في حالة التجربة الفعلية في الدول المصابة بوباء الأيبولا (تصفيق) وأنابيب من اللقاحات التي ستتبعها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus