Bayan, kızgınlıkla şiddet arasında çok büyük bir mesafe yoktur. | Open Subtitles | سيدتي , هذهِ ليست إرتقاءة من الغضب إلى العنف .. |
şiddet eğilimin var, bu kontrol edilmeli. | Open Subtitles | ولكن لديك ميول إلى العنف والتي يجب السيطرة عليها |
Ahlaki değerler olmayınca, bu Mormonların problemlerini çözmek için şiddete başvurmaları kaçınılmaz, tıpkı kâfirler gibi. | Open Subtitles | بدون المبادئ الأخلاقية سيتجه هؤلاء المورمونيين إلى العنف ،لحل مشاكلهم مثل الهمجيين |
Ahlaki değerler olmayınca, bu Mormonların problemlerini çözmek için şiddete başvurmaları kaçınılmaz, tıpkı kâfirler gibi. | Open Subtitles | بدون المبادئ الأخلاقية سيتجه هؤلاء المورمونيين إلى العنف ،لحل مشاكلهم مثل الهمجيين |
- Bu şiddetle sonuçlanacak. | Open Subtitles | -سيؤدي الأمر إلى العنف -جيد! |
- Yani? Agresif, rekabetçi ve şiddete eğilimli. | Open Subtitles | عدواني، ومتنافس ويميل إلى العنف. |
Sadece uyguladıkları şiddet yeter. Davcının şahidi dahil bir düzine cinayet var. | Open Subtitles | انظروا إلى العنف فحسب، ثمّة 12 جريمة قتل على الأقلّ بمن فيهم شهود عيان |
Ama bu beşik yaratığı çocuk havuzuna kafalama atlamış yani çok daha fazla şiddet gösterisinde bulunması tamamen ihtimaller dahilinde. | Open Subtitles | ولكن هذا المعتل المخيف يذهب ، أولاً طفلة المسبح لذا فكرة بأن يهم ، إلى العنف وبدون مقدمات فكرة ممكنة بلاشك |
Endişe etme, silah ve şiddet kullanmam. | Open Subtitles | لا تخف ، لا أميل إلى العنف و استخدام الأسلحة |
Alfa fenomenini bir sır olarak tutmakla bir yol izlemiş oluyoruz ki bu yolun bizi şiddet dolu olaylara sürükleyeceğine gönülden inanıyorum. | Open Subtitles | بإبقاء ظاهرة الألفا سريَّة، فنحن نسلك طريقاً أثق أنه يؤدي إلى العنف |
Yalan işe yaramazsa şiddet ve korkuya başvurur. | Open Subtitles | وإذا لم يفلح ذلك تلجأ إلى العنف والترويع |
- Bu şiddetle sonuçlanacak. | Open Subtitles | -سيؤدي الأمر إلى العنف -جيد! |
- Ayrıca agresif, rekabetçi ve şiddete eğilimli. | Open Subtitles | وهو أيضاً عدواني ومتنافس ويميل إلى العنف! |