"إلى الكنيسة" - Traduction Arabe en Turc

    • kiliseye
        
    • Kilisede
        
    Huzur peşindeki tüm Hristiyanlar bu sabah kiliseye gitmeye hazırlanıyor. Open Subtitles كل المسيحيون المحبين للسلام إستعداد للذهاب إلى الكنيسة هذا الصباح،
    Ama kiliseye gidip bedava peynir vs. almakta bir sakınca görmüyorsun ama... Open Subtitles أنت لا تجدين مشكلة في الذهاب إلى الكنيسة والحصول على الجبنة المجانية
    Brain, şanssızlık sonucu dibe vurmuş ve kiliseye gelen biri dedi. Open Subtitles يقول براين أنه شخص ما ذا حظ متعثر وأتى إلى الكنيسة
    Mortu çekenlerin hepsini tanıyor çünkü hepsi bu kiliseye geliyordu. Open Subtitles يعرف كل هذه الأشياء عنهم لأنهم كانوا يذهبون إلى الكنيسة
    Kilisede in ve yirminci caddeye çık. Acele et yoksa kaçıracaksın. Open Subtitles ترجل إلى الكنيسة في شارع 20 بسرعة، وإلا ستنهي اللعب
    Fakat bir Hıristiyan tüccar olarak kiliseye bir bağış yapmak zorundalar. Open Subtitles لكن كتجار مسيحيين, فإنهم يجب أيضا ان يساهموا بالمد إلى الكنيسة.
    Tercihine göre bir kiliseye veya siyasi partiye cömertçe verebilirsin. Open Subtitles فيكون بمقدورك التبرع إلى الكنيسة أو الحزب السياسيّ التي توده.
    Bıraktım, zaman zaman büyük annem ile kiliseye gittiğim oluyor. Open Subtitles أنا قليلة الذهاب. إنّي أذهب إلى الكنيسة مع جدتي أحياناً.
    Bana göre bir kocaya sahip olmak, kiliseye gitmeye benziyor. Open Subtitles يبدو لي أن إمتلاك زوج يشبه قليلاً الذهاب إلى الكنيسة.
    kiliseye gittiler. CO: Biz de kiliseye doğru yol aldık çünkü orada sıcak yemekler olduğunu duyduk, ancak vardığımızda, sorunlarla karşılaştık. TED إلى الكنيسة. مورغان أونيل: لقد توجهنا إلى الكنيسة لأننا سمعنا أنهم يقدمون الوجبات الساخنة، لكننا عندما وصلنا وجدنا العديد من المشاكل.
    Evet, biliyorsunuz, yani, birçok insan kiliseye gider. TED الآن، كما تعلمون، أعني أن الكثير من الناس يذهبون إلى الكنيسة.
    Sadece muhafazakarlar kiliseye gider gibi birşey demiyorum. TED أنا لا أتحدث عن أن المحافظين فقط يذهبون إلى الكنيسة.
    Çünkü arada sırada, bizler de kiliseye gitmek zorundayız. İşte bu yüzden Open Subtitles لأننا ينبغي أن نذهب إلى الكنيسة من وقت لآخر
    Neden kiliseye daha sık gelmiyorsun? Open Subtitles أنت كثير الغياب ولا تأتي إلى الكنيسة في غالب الأحيان
    kiliseye pek uğramazsın, değil mi şerif? Open Subtitles أنك لا تأتى كثيراً إلى الكنيسة , أيها الشريف
    Doğru, kiliseye giden birisi değilim, ve belki bu kötü bir şey. Open Subtitles صحيح أننى لا أذهب إلى الكنيسة كثيراً وربما هذا خطأ
    Seni kiliseye tekme tokat kendim götüreceğim, ahlaksız! Open Subtitles ستتزوجها ، حتى لو اضطررت لركلك طول الطريق إلى الكنيسة أيها الوغد
    Ve sen, kardeşim.... ...pazartesi işte hile yapıp, pazar günü kiliseye gidemezsin. Open Subtitles وأنت يا أخي لا يمكنك الذهاب إلى الكنيسة يوم الأحد وتغش في الأعمال يوم الاثنين لا
    Her pazar kiliseye gittiğimi Hemşire Sharon'a söyleyin. Open Subtitles أنا ارتاد الكنيسة أنا أذهب إلى الكنيسة كل يوم أحد قل لتلك الراهبة شارون
    Kilisede rahip benim günah çıkarmamı bile kabul etmedi. Open Subtitles ، وعندما ذَهبتُ إلى الكنيسة رَفضَ الكاهنُ حتى الإستِماع إلى اعترافي
    Onu bit pazarından aldım. Kilisede bile giydim. Open Subtitles اشتريته من أسواق التخفيضات ألبس هذه حتى وأنا ذاهب إلى الكنيسة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus