Ama bir daha düşününce o eve bir daha dönmek istemediğimi fark ettim. | Open Subtitles | ولكن عندما فكرت في ذلك لم أكن أرغب في العودة إلى ذلك المنزل |
O ölmüstü, hayatim. o eve zorla girmeye çalismanin ona bir faydasi olmayacakti. | Open Subtitles | كانت قد رحلت و دخولك إلى ذلك المنزل لم يكن ليعيدها |
Çocukluğundaki kıyafet balosundan beri o eve hep giderdi. | Open Subtitles | لقد كانت تذهب إلى ذلك المنزل منذ أن كانت فتاة ترتدي ثوب الحفلات |
Bu kızı o eve göndermek için elimden geleni yapıyorum ve sen onu dışarda tutmayı mı istiyorsun. | Open Subtitles | أنا أبذل أقصى جهدي لأدخل الفتاة إلى ذلك المنزل و أنت تريد أن تبقيها خارجا |
Saat iki yönündeki şu eve doğru gideceğiz. | Open Subtitles | .سنتوجه إلى ذلك المنزل بإتجاه الساعة الثانية |
Allison dinle. Dediğin eve polislerle gittim. | Open Subtitles | أليسن استمعي، لقد ذهبت إلى ذلك المنزل مع الشرطة |
Bence yaptı. o eve gitti ve yapacağını yaptı. | Open Subtitles | أعتقد بأنه فعلها , أعتقد بأنه قد ذهب إلى ذلك المنزل وفعلها |
Beni o eve geri götürmeye gelmediğini söyle ne olur. | Open Subtitles | أخبرني أنك لست هنا لإعادتي إلى ذلك المنزل. |
Eğer evlenirlerse, bir daha o eve dönemem. | Open Subtitles | إن تزوجا, فلن أعود إلى ذلك المنزل مطلقاً. |
o eve gitmenin tek sebebi bu senin başına gelseydi ne olurdu diye merak etmen. | Open Subtitles | السبب الوحيد للدخول إلى ذلك المنزل هو لترى ما سيكون عليه الأمر إذا ما حدث لك ذلك |
O herif hapse girmediği sürece o eve geri dönmene izin vermiyorum. | Open Subtitles | لن أدعكِ تعودين إلى ذلك المنزل إلا وهو خلف القضبان. |
o eve girip hayatımızı tehlikeye attık. | Open Subtitles | لقد خاطرنا بأرواحنا بالدخول إلى ذلك المنزل |
Seni tepedeki o eve asla götürmemeliydim. | Open Subtitles | ما وجب أن آخذك إلى ذلك المنزل على التل |
Tatlım, o eve bir daha girmeyeceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني أنكِ لن تعودي إلى ذلك المنزل مجدداً! |
Hayır, o eve giremezsin. | Open Subtitles | لا، لا يمكنك العودة إلى ذلك المنزل |
Sizi o eve götürmemi söyledi. | Open Subtitles | اخبرنى أن أقودك إلى ذلك المنزل |
Asla o eve geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | أنني لن أعود أبدا إلى ذلك المنزل |
o eve donsen iyi olacak. | Open Subtitles | من الأفضل لك العودة إلى ذلك المنزل. |
Bunu şu eve götür lütfen. | Open Subtitles | أرجوكِ خذيه إلى ذلك المنزل |
Allison dinle. Dediğin eve polislerle gittim. | Open Subtitles | أليسن استمعي، لقد ذهبت إلى ذلك المنزل مع الشرطة |