Gerçek raporu yayınladıklarında, yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | صحيح، أتوق إلى رؤية تعابير وجهه حين يُبث تقرير المحاصيل الأصلي |
Balımıza düştüğünde, Döncem'in balındaki balı görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | اتوق إلى رؤية العسل على الباكسون عندما يقع في عسلنا ما رأيك، آول؟ |
Güzel. Hokkabazlık numaralarını görmek için can atıyorum. | Open Subtitles | جيّد، لأني أتوق إلى رؤية مهارات ألعاب الخفّة تلك |
Harika. Banyoları görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | رائع ، انا أتوق إلى رؤية الحمامات |
Aslına bakarsan yüzünde son bir defa yenilgiyi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | في الواقع ... أتوق إلى رؤية ملامح الهزيمة على وجهك... للمرّة الأخيرة |
♪ görmek için çok fazla bir şey kalmadı ♪ | Open Subtitles | ♪ ليس هناك الكثير من اليسار إلى رؤية ♪ |
Dr. Cox, küçük bebeğinizi... - ...görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتوق إلى رؤية طفلتك |
Fantezini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتطلع إلى... رؤية ما هو الحلم الخاص بك. |
Oyuncuları görmek için de buradalar ve biri şimdi sahaya girdi. | Open Subtitles | انهم هنا أيضا إلى... رؤية كلا اللاعبين . واحد منهم دخلوا الملعب . |
Bu işbirliğimizden dolayı çok heyecanlıyım ve liderliğinizin bize sağlayacağı şeyleri görmek için sabırsızlanıyorum Bayan Frost. | Open Subtitles | أنا متحمس جدا حول هذا التعاون وإنني أتطلع إلى رؤية حيث ستأخذنا قيادتك سيدة (فروست) |
Mitsuha'yı yukata içinde görmek için yanıp tutuşuyorsun değil mi? | Open Subtitles | أخبرني، لقد كنت تتطلّع إلى رؤية ميتسوها في الـ يوكاتا، صحيح؟ ! |