Müdür Kimura, senin düz memurluktan Teğmenliğe terfi etmeni uygun gördü. | Open Subtitles | المفوض كيمورا أمر بأن الضابط غويسو أن يرقى إلى رتبة القائد |
Sizi müfettişliğe terfi ettirmeye karar verdim. Ülkede bir memura verilebilecek en yüksek rütbe. | Open Subtitles | لقد قررت ترقيتك إلى رتبة مفتش إنها أعلى رتبة بالنسبة لأي ضابط في الجمهورية |
Maddi olarak kendimi kurtardığıma göre kendimi Albaylığa terfi ettiriyorum. | Open Subtitles | الأن ومع سلامتي جسدياً من الممكن أن أترفع إلى رتبة عقيد |
33 yaşında binbaşılığa terfi etti. | Open Subtitles | تمت ترقيته إلى رتبة رائد و هو يبلغ 33 عاماً |
Ben bu ödülü alınca, sen de Başkomiserliğe terfi edince... | Open Subtitles | ،أتعلمين، مع هذه الجائزة، وتوجهك إلى رتبة النقيب |
Evet. Binbaşılığa terfi ettim. | Open Subtitles | نعم , لقد رٌقيت إلى رتبة ميجور |
Ayrıca Charlie'nin teğmenliğe terfi ettiğini bildirmenin mutluluğu içerisindeyim... ülkenin en büyük kanun teşkilatı: | Open Subtitles | وأنا سعيد لذكر أن (تشارلي) تم ترقيته إلى رتبة "ملازم أول".. |
Yarbay'a terfi ettiğimden beri. | Open Subtitles | منذ أن ترقيت إلى رتبة مقدّم |
Besser az önce Atlanta'nın Baş İşletme Görevliliğine terfi ettirildi. | Open Subtitles | تمّت ترقية (بيسر) للتو إلى رتبة الرئيس التنفيذيّ للعمليّات في (أتلانتا)، |
terfi eden general, ortodoks meslektaşlarının muhalefetine rağmen içerilere ikinci bir Çindit seferi düzenleyecekti. | Open Subtitles | مترقياً إلى رتبة ( جنرال )، سيقود حمله فى الأتجـاه المعاكـس لرفاقـه التقليدييـن أنها حملة (التشاينديت) الثانيه إلى قلب البلاد |