Bu işi bitirdiğinizde , bu dosyaları Karıma götürün . | Open Subtitles | الآن، عندما تنتهيان من ذلك ستسلّمون هذه الأوراق إلى زوجتي |
Her sabah uyandıktan sonra Karıma ve oğluma mektup yazardım. | Open Subtitles | وكل صباح بعد أن استيقظت، كتبت رسالة إلى زوجتي وابني |
Seni Karımla tanıştırdığım gece, karım beynimin etini yedi aynı gençler gibi. | Open Subtitles | في الليلة التي قدّمتك فيها إلى زوجتي, قامتبالعبثفي عقلي.. كما لو كنا مراهقين |
karım ve üç çocuğuma rağmen yaptığım en doğru şeydi. | Open Subtitles | بالإضافة إلى زوجتي وأطفالي الثلاثة كان ذلك، أفضل شئ قمت بعمله |
Ama buna rağmen bu konu hakkında eşime tek kelime edersen dışarıdaki taşların öbür ucuna döve döve götürürüm seni. | Open Subtitles | ولكن بالرغم من ذلِك أنا مستعِد تماماً لأقوم بركل مؤخرتك بالخارج إذا قمت بنُطق كلمة واحدة من ذلك إلى زوجتي |
ve adam "Onu seviyor musun?"der gibi.Adam eşime silahı çeviriyor .tabiiki onu seviyorum o benim eşim der gibiyim. | Open Subtitles | ثم قال ـ تحبها ؟ وهو يشير إلى زوجتي فقلت ، بالطبع أحبها ، إنها زوجتي |
Karımla konuşma dedim! | Open Subtitles | لقد أخبرتك بأن تتوقف عن الحديث إلى زوجتي |
O yüzden izninle, hasta karımın yanına gideceğim. | Open Subtitles | إذن، لو سمحت لي، أعتقد أني سأعود إلى زوجتي المريضة |
"Et severler"i Karıma bu yatağın üzerinde mi servis ettin? | Open Subtitles | هلى قدمت بيتزا عشاق اللحم إلى زوجتي على السرير ؟ |
Karıma hakaret edemezsiniz. | Open Subtitles | بالله عليك، لا نتحدث إلى زوجتي بهذه الطريقة |
Karıma ve çocuklarıma hoşçakal demeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأقول مع السلامة ، فقط إلى زوجتي وأطفالي |
Çocuklarımı dışarı çıkar. Beni Karıma götür ve bizi buradan çıkar! | Open Subtitles | أنت ستخرج أطفالي من هنا، وستأخذني إلى زوجتي |
Karıma bir söz verdim eve kendimi öldürmeden dönceğeime dair | Open Subtitles | لقد تعهت إلى زوجتي بأن أصل إلى البيت بدون أن اقتل نفسي |
karım adına. Onun dünyasında sıklıkla olan bir şey. | Open Subtitles | إلى زوجتي كان الأمر مجرد عمل معتاد في عالمها |
karım yanımda yatarken, onun bildiklerini ben de bilseydim kendimin yeteri kadar erkek olup olamayacağımı bilemezdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانه لا أعرف إن كنت سأمتلك الشجاعة الكافية لأنظر إلى زوجتي وهي نائمة بجواري إن كنت أعرف ما يعرفه |
Sevgili karım Chun-ja. İyi ki doğdun sevgilim. | Open Subtitles | إلى زوجتي الحبيبة , تشون-جا عيد ميلاد سعيد |
Dinle, ahbap, tek istediğim eşime ve çocuğuma kavuşmak. | Open Subtitles | اسمع , يا صديقي كلُ ما أريدُ أن أفعله . أن أعودَ إلى زوجتي وطفلي |
eşime ve kızıma geri dönmek için ne kadar zor olursa olsun, ölemem. | Open Subtitles | ،من أجل العودة إلى زوجتي و إبنتي مهما كان ذلك صعباً، أنا لا يمكنني الموت |
Lütfen eşime uykusuz geçen gece için çiçek gönderin. | Open Subtitles | رجاءا قم بإرسال الوروود إلى زوجتي لأنها لم تنم ليلة أمس |
Çünkü evime Karımla ve kızlarımla yemeğe yetişmem lazım. | Open Subtitles | لأنه يتوجب علي الذهاب إلى المنزل إلى زوجتي وأبنائي لتناول العشاء |
Şimdi,nihayet evime dönebilirim,Roma'da bekleyen karımın yanına. | Open Subtitles | الآن ، لقد انتهيت قادر على العودة لموطني إلى زوجتي التي تنتظرني في روما |
Diğer taraftan ilk eşimle aramızı düzeltip ikinci eşimle ödeşmiş olmak için iyi bir fırsattı. | Open Subtitles | لكن ، نعم ، كانت طريقة منــاسبة للــعودة إلى زوجتي الــثانية بينمــا أُقــدم تعويضاً لزوجتي الأولــى |