Haftada bir poligona gidiyorum. | Open Subtitles | لقد كنت ذاهباً إلى صالة البندقية مرة كل أسبوع |
Bugün poligona gittim. | Open Subtitles | ذهبت إلى صالة الرماية اليوم |
En azından dışarıdayken spor salonuna falan gittin mi? | Open Subtitles | هل حتى ذهبتِ إلى صالة رياضية وأنتِ بالخارج ؟ |
Spor salonuna falan gidip endorfin salgılaman gerek. | Open Subtitles | كنت أوغتا الذهاب إلى صالة الألعاب الرياضية أو شيء من هذا، والحصول على الإندورفين ضخ الخاص بك. |
Paranın kaynaklarından birinin izini Tower Spor salonuna kadar sürdük. | Open Subtitles | نحن تتبع أحد المصادر من النقود إلى صالة تاور الرياضية |
Evet, Metzger spor salonuna kadar bana eşlik etti. | Open Subtitles | نعم، رافَقني ميتزغَر إلى صالة التدريب. |
Oyun salonuna gitmek filan gibi? | Open Subtitles | كالذهاب إلى صالة ألعاب الفيديو أو ما شابه؟ |
Artık spor salonuna gitmek için zamanı olmadığını söyledi, bu yüzden işe gidiş gelişlerini antrenmana çevirdi. | Open Subtitles | قال أنه ليس لديه وقت للذهاب إلى صالة الرياضة بعد الآن so he made his commute into his workout. هو ي |
Pasaport ve gümrük işlemleri için yolcularımızın dikkatine. | Open Subtitles | ندعو المسافرين للمضي إلى صالة الجوازات والرقابة الجمركية |
Pasaport ve gümrük işlemleri için yolcularımızın dikkatine. | Open Subtitles | على السادة المسافرين التحرك إلى صالة جواز السفر والرقابة الجمركية |
Jem, okulun toplantı salonuna kadar benimle geleceğini söyledi. | Open Subtitles | جيم" قال أنة سيرافقنى" إلى صالة المدرسة |
Jem, okulun toplantı salonuna kadar benimle geleceğini söyledi. | Open Subtitles | جيم" قال أنة سيرافقنى" إلى صالة المدرسة |