"إلى طريقة" - Traduction Arabe en Turc

    • bir yolunu
        
    • bir yola
        
    Bu hariç başka bir şey kullanmadan... deliğe uydurmanın bir... yolunu bulmamız lazım. Open Subtitles لابد أن نصل إلى طريقة لجعل هذه تدخل في ثقب تلك
    Topraklarını geri alabilmenin bir yolunu bulmak lazım. Open Subtitles يجب أن نصل إلى طريقة لنعيد إليهم أراضيهم
    Mantarı izole ettik ve onu öldürmenin bir yolunu bulduk. Open Subtitles لقد قمنا بعزل الفطريات وتوصلنا إلى طريقة للقضاء عليها
    Thomas Edison'un ampul yapmak için sadece tek bir yola ihtiyacı vardı. Open Subtitles توماس إديسون كان يحتاج إلى طريقة واحدة لينجح في صنع ريشة الضوء
    Sana yol göstermek için her zaman yanında olamayacağımı anladığımda iletişim kurmak için bir yola ihtiyacımız olacağını biliyordum. Open Subtitles عندما عرفت بأنني لن اكون معك دائما لأرشادك عرفت بأنني بحاجة إلى طريقة للتواصل
    Arayacak kimse yok. Bu kapıyı geçmemiz için bir yola ihtiyacımız olacak Open Subtitles ولا حتى أجرى إتصال سنحتاج إلى طريقة للمرور عبر البوابة
    Üretimi hızlandırabilmenin bir yolunu bulmam lazım. Open Subtitles و يجب علي أن أتوصل إلى طريقة لزيادة الإنتاج
    İkinizin yeniden keyif almanın bir yolunu bulması gerek. Open Subtitles تعلمون, أنتما الاثنان تحتاجان إلى طريقة لتبدأو الشعور بالبهجة من جديد.
    "Kıymetli geçmişi görebilme kabiliyeti" haritayı okumanın bir yolunu ifade ediyor olmalı. Open Subtitles "عين ترى الماضي الثري" لا بد أنها تشير إلى طريقة لقراءة الخريطة ظننت أن الشيفرة هي الخريطة.
    Alarmı devre dışı bırakmanın bir yolunu bulmamız gerekiyor. Open Subtitles ونحتاج إلى طريقة لتفادي أجهزة الإنذار
    Sorun şu ki, bizim Güven casusumuz Atlantis'in işletim sistemini yeniden yazmanın bir yolunu bulmuş ve hata korumalarını kapatmış. Open Subtitles توصّل عميل الائتلاف إلى طريقة لإعادة برمجة أنظمة التشغيل هنا...
    - Geçinmenin bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles علينا الوصول إلى طريقة لنتَقَدُّم
    Bunu ispatlamanın bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles لكننا نحتاج إلى طريقة لاثباتها
    İyi haber, onları kendi boyutlarına göndermenin teorik bir yolunu buldum Open Subtitles الأخبار الجيدة بأنني توصلت إلى طريقة إفتراضية لإرسالهم... -إلى بعدهم الخاص...
    Biz de taleplerini karşılamanın bir yolunu bulduk. Open Subtitles ونحن توصلنا إلى طريقة لتوصيلها إليهم
    Onları yeni bir yola sokacağız. Open Subtitles سوف نأخذهم إلى طريقة حياة جديدة
    Konuşmalara başlamak, sonra da böyle bir yola dönmek. Open Subtitles لبدء الحديث ثم التحول إلى طريقة مثل هذه
    Thomas Edison'un ampul yapmak için sadece tek bir yola ihtiyacı vardı. Open Subtitles (ثوماس إدسون) لم يحتج إلاّ إلى طريقة واحدة لصناعة مصباح.
    O zaman Ağlayın Kadını yenmek için bir yola ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج إلى طريقة للقضاء (على (السيدة الباكية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus