Lois, ben Peter. Korkarım yatak odasına üstümü değiştirmeye giderken, | Open Subtitles | أخشى أنه وأنا في طريقي إلى غرفة النوم للتغيير .. |
Bu yüzden çığlığı arkada bir yatak odasına kadar izledim. | Open Subtitles | لذا تتبعت صوت الصراخ إلى أن وصلت إلى غرفة النوم |
Dili İle öpücük verdi.Sonra Tom ile Joan beraber yatak odasına gittiler.ve | Open Subtitles | تم إعطاء قبلة مع اللسان. ذهب جوان وتوم إلى غرفة النوم و |
- Buradan yatak odasına ulaşabilir miydi? | Open Subtitles | ـ هل كان بإمكانها الوصول إلى غرفة النوم من هنا ؟ |
Ama o kadar harika bir kadın ki, 24 Maple Yolu'ndaki son gecemizde tekrar yatak odasında yatmama izin verdi. | Open Subtitles | لكن كونها امرأة عظيمة تماشت مع الأمر حتى إنها سمحت لى بالعودة إلى غرفة النوم لتمضية الليلة الأخيرة فى 24 أمبل درايف |
Bakın, arka bahçede ve ara yol baca gibi o yüzden ses doğruca bizim yatak odamıza geliyor. | Open Subtitles | تَعْرفُ ماذا؟ هو في الفناء الخلفي، الممر، أنه يتصرف مثل المجارف إنه مجرد صوت يصل إلى غرفة النوم |
Unut gitsin. Her gece seninle evlenmekten sıkıldım. yatak odasına bile giremiyoruz. | Open Subtitles | إنسه، تعبتُ من زواجكِ كل ليلة نحن لم نصل أبداً إلى غرفة النوم |
Neden yatak odasına geçip bir göz atmıyorsun? | Open Subtitles | لما لا تدخلين إلى غرفة النوم وتلقي نظرة؟ سأنتظر |
Bütün cesetleri büyük yatak odasına taşımış, ama neden? | Open Subtitles | قام بسحب الجثث إلى غرفة النوم الرئيسية ولكن, لماذا يتحمل هذه المشقة؟ |
Hala uyumak için bir şansın varken neden gizlice yatak odasına kaçmıyorsun? | Open Subtitles | لم لا تتسللي إلى غرفة النوم ما دامت لديك فرصة لذلك .. ؟ وحاولي الحصول على بعض النوم |
Tek yapmamız gereken burada saklanmak Taki Ted bu işi yatak odasına sürdürünceye dek. | Open Subtitles | كل ما علينا فعلة هو الاختباء هنا إلى ان ينقل تيد سحرة إلى غرفة النوم |
Yeniden düzenlenen kuralları pek anlayamamışım, yatak odasına erkek atmak yok, ama onlarla kanepede oynaşmakta da sorun yok sanırım. | Open Subtitles | الم يكون هناك قواعد بعدم دخول الفتيان إلى غرفة النوم ولكن لا مشاكل فى الجلوس على الأريكة |
Adamın peşinden yatak odasına gidiyor. | Open Subtitles | ثم تتبعه إلى غرفة النوم ثم تتحدث عن أوتار ركبته |
Sen yakında yatak odasına gitmeye hazır olacaksın. | Open Subtitles | أنت على استعداد للذهاب إلى غرفة النوم بهذه السرعة. |
Ve ben de karım diğer yatak odasına taşındığından beri ilk kez bir kadının karnını görebilmiş oldum. | Open Subtitles | و استطعت رؤية بطن فتاة للمرّة الأولى منذ انتقال زوجتي إلى غرفة النوم الثانية. |
, Başkaları yatak odasına gitmek gibi değil | Open Subtitles | انها ليست مثل الأخرين، لنذهب إلى غرفة النوم |
Merdivenler yan odaya açılıyor, bu da yatak odasına çıkan koridor. | Open Subtitles | وهاته السلالم تقود إلى الغرفة الجانبية وهذا الممر يقود إلى غرفة النوم |
Sonra yatak odasına gittik ve çoraplarımı çıkarmamı söyledi. | Open Subtitles | إنتظري. ثم ذهبنـا إلى غرفة النوم وطلبت مني لأن لأنزع جوارببي. |
- Ne yapıyorsun? - yatak odasına dön. - Kanaman var. | Open Subtitles | ـ عليك أن ترجع إلى غرفة النوم ـ ماذا تفعلين؟ |
Ben de seni arıyordum şimdi. Siz ikiniz benimle arka taraftaki yatak odasında buluşsanıza birlikte biraz tavşan kaç-tazı tut oynarız. | Open Subtitles | لما لا تذهبا معي إلى غرفة النوم هناك لكي نلعب معاً لعبة الثعلب و كلب الصيد |
Buna yatak odasında devam edelim mi? | Open Subtitles | هل يجدر بنا ان نذهب إلى غرفة النوم ؟ |
Harika bir çevirmen, ve bizimle yatak odamıza gelip, umursayacak kadar utangaç değil. | Open Subtitles | إنها مترجمة رائعة. ولا تخجل في الدخول إلى غرفة النوم معنا |