Bizimle tanışmadan önceki üç haftada Veronica acil servise üç kez gitti. | TED | في الثلاثة أسابيع السابقة لزيارتنا ذهبت فيرونيكا ثلاث مرات إلى قسم الطوارئ |
Hatta bizi ilk ziyaretinden üç hafta önce Los Angeles'ta bir acil servise gitmişti. | TED | في الواقع، قبل ثلاثة أسابيع من زيارتنا وللمرة الأولى، كانت قد ذهبت إلى قسم الطوارئ في لوس أنجلوس |
Kız kendini iyi savunmuş. O kadar iyi ki, polisler adamı kayda geçirmeden önce acil servise götürmek zorunda kalmış. | Open Subtitles | ولكنها قاومت بضراوة، لدرجة أنّ الشرطة اضطرّت لنقله إلى قسم الطوارئ |
acile gelen muhtemel bir prostat kanseri. | Open Subtitles | مشتبهٌ بسرطان البروستات أتى إلى قسم الطوارئ |
acile götürdüm doktor yine aynı şeyi söylüyordu; | Open Subtitles | ذهبنا إلى قسم الطوارئ والطبيبة إستمر بإخباري بنفس الشيء--إنفلونزا |
Onu acil servise götürecek kadar zaman kazanmamızı sağlayacak tek şey bu. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة الوحيدة للحصول على وقتٍ كافٍ لإيصاله إلى قسم الطوارئ على قيد الحياة. |
Birçok yara vasıtasıyla acil servise başvuran adam. | Open Subtitles | قدِم إلى قسم الطوارئ و لديه إصابات متعددة |
Onu acil servise götürmemiz gerek. | Open Subtitles | علينا أن ننقله إلى قسم الطوارئ |
Doktor Terket ve Tekrarkazan, lütfen acil servise. | Open Subtitles | الأطباء (ليف) و(وينرباك) الرجاء الذهاب إلى قسم الطوارئ |
acil servise geri dön. | Open Subtitles | عودي إلى قسم الطوارئ |
Tüm doktorlar acil servise. | Open Subtitles | جميع الأطباء إلى قسم الطوارئ |
Şimdi, o geceyi tekrar düşününce, ondan 3 gün önce acil servise bel ağrısı şikayetiyle gelen ve sonra ileri evre pankreas kanseri olduğu öğrenilen 27 yaşında, yeni evli birine yaklaşırken gösterdiğim empati ve şefkatin aynısını o kadına da gösterdiğime inandığım için son derece memnunum. | TED | والآن عندما أعود بذاكرتي إلى تلك الليلة أتمنى وبشدة أن أصدق أني عالجت هذه المرأة بالقدر ذاته من الشفقة والتعاطف اللتين أظهرتهما لتلك المرأة حديثة الزواج والتي كانت تبلغ 27 عاماً عندما أتت إلى قسم الطوارئ قبلها بثلاث ليالي وهي تعاني من آلام أسفل الظهر ليتبيّن بعدها أنها مصابة بمرحلة متقدمة من سرطان البنكرياس. |
65 yaşında kalça kırığı olan bir erkek hasta acile gelmiş Cameron ona demerol vermiş. | Open Subtitles | أتى رجل ذو خمسٍ وستين عاماً إلى قسم الطوارئ مع كسرٍ في الورك وأعطته "كامرون" الديميرول للتسكين وكان الرجل يتناول مثبطات المونو أوكسيداز |
Cooper'ın "merdivenden düşüp" acile geldiği gece araba kazasından dolayı getirilmiş bir evsiz adam varmış. | Open Subtitles | في الليلة التي أتى فيها (كوبر) إلى قسم الطوارئ بسبب "سقوطه من على الدرج"... أُدخل رجل مشرد، كان قد تعرض لحادث سيارة. |
Dr. Halstead acile. | Open Subtitles | هالستيد) إلى قسم الطوارئ) |