Testler için dondurucu laboratuvarına götürelim hadi. | Open Subtitles | فلنأخذه إلى مختبر التجميد لإجرات الإختبارات |
Robotik laboratuvarına gidip çalışan bir kadın yapmaya ne kadar yaklaşmışlar bakacağım. | Open Subtitles | حسناً . سأرحل و أذهب إلى مختبر الرجال الآلية لأرى مدى قربهم لعمل أمرأة آلية |
Bir tarikatın neden botanik laboratuvarına ihtiyacı olsun ki? | Open Subtitles | قولوا لي لماذا تحتاج عصبة إلى مختبر نباتات ؟ |
Bu sürecin nasıl işlediğini anlamak için, psikopatları bıraktım ve Oxford'da öğrenme ve gelişim konusunda uzman bir laboratuvara katıldım. | TED | ومن أجل فهم كيف تسير هذه العملية، تركت المرضى النفسيين وذهبت للانضمام إلى مختبر في أوكسفورد متخصص في التعلم والتطور. |
Londra, 1928: bir grup küf sporu, bir laboratuvara doğru uçuyor. | TED | لندن، العام 1928: هبّت نسمة هواء محملة بجراثيم العفن إلى مختبر. |
Dr. Becquerel'in laboratuarına beni götürmeniz büyük nezaketti | Open Subtitles | كان الرقيقة جدا منكم أن يأخذني إلى مختبر الدكتور بيكريل لل. |
Burası şarbon laboratuvarına açılıyorsa orayı kapatıp, güvenceye alacağız. | Open Subtitles | إنْ كان هذا النفق يؤدي إلى مختبر الجمرةِ الخبيثة فلسوفَ نغلقهُ ونأمنه |
Yeni mezun olmuştuk ve Doktor Alston'un Arizona'daki laboratuvarına gidiyorduk. | Open Subtitles | كنا الطازجة خارج المدرسة غراد وفي طريقنا إلى مختبر الدكتور الستون في ولاية اريزونا. |
California'daki Hastalık Kontrol laboratuvarına ulaştırılması çok önemli. | Open Subtitles | لا بد من تسليمه عـلى قيد الحياة إلى مختبر سي.دي.سي في جبل ويلسون بكاليفورنيا |
Sanırım incelenmek için FBI laboratuvarına gönderildiler. | Open Subtitles | نُقلتا إلى مختبر شرطة فدرالية هذا الصباح لإجراء تحاليل. |
Kimya laboratuvarına girip ihtiyacımız olan kimyasalları almak için. | Open Subtitles | للذهاب إلى مختبر الكيمياء لأحصل على المواد الكيميائية التي نحتاجها |
Laboratuvarlarımıza doğayı taşımak ve orada sorgulamak yerine, bilimimizi doğanın görkemli laboratuvarına taşımalıyız ve modern teknoloji ekipmanımızla bulduğumuz her yeni yaşam formunu ve bulabileceğimiz herhangi yeni bir biyolojik niteliği orada sorgulamalıyız. | TED | بدلاً من إحضار الطبيعة إلى مختبراتنا. و استجوابها هناك، بل علينا أن نذهب بعلومنا إلى مختبر الطبيعة العظيم، وهناك, بمساعدة تقنياتنا الحديثة، سنستجوب كلّ شكل جديد للحياة نجده، وكلّ خاصّية حيويّة جديدة أيضًا. |
En umut verici olanı nehirden tahlil laboratuvarına göndeririz. | Open Subtitles | ثم سنرسل العينات إلى مختبر لفحصها |
-Parmak izi laboratuvarına gidiyor. | Open Subtitles | هو على طريقه إلى مختبر طبع إصابع. |
Olivia Dunham ve Peter Bishop, lütfen derhal biyoloji laboratuvarına gelin. | Open Subtitles | (أوليفيا دونام) و (بيتر بيشوب)، يُرجى حضوركما إلى مختبر العلوم فوراً. |
Annie, beni şu uyku laboratuvarına sokman lazım. | Open Subtitles | يجب أن تدخليني إلى مختبر النوم |
Bu da genelde anakaradaki adlî tıp laboratuvarına gönderdiğimiz bir şey. | Open Subtitles | إلى مختبر الطب الشرعي فى البر الرئيسى |
Fakat hâlâ profesyonel bir laboratuvara ihtiyacınız var. Profesyonel bir laboratuvar dışında anlamlı bir şeyler yapamazsınız. | TED | لكن ستظلون بحاجة إلى مختبر محترف لإنجاز العمل؛ فلا يمكنكم القيام بأي شيء ذو أهمية دون مختبر محترف. |
Herkesin aynı fiziğe erişimi var, fiyakalı bir laboratuvara ihtiyacınız yok. | TED | نفس الفيزياء متاحة للجميع، فلا حاجة إلى مختبر فخم كبير. |
Bunu laboratuvara götürüp deney yapamadım. | TED | لم أستطع إحضارها إلى مختبر وإخضاعها للتجارب |
Quantico'daki FBI laboratuarına bu sıvıdan örnek gönderin. | Open Subtitles | أريدك أن ترسل عيّنة تلك إفراز إلى مختبر مكتب التحقيقات الفدرالي في كوانتيكو. |
Stovsky'nin izini Pasadena'daki jet motoru laboratuarına kadar sürdüm. | Open Subtitles | تَتبّعتُ ستوفسكي إلى مختبر الدفع النفّاثَ في باسادينا. |